| Rulet masasında, çıkış vizemize yetecek kadar kazanmaya çalışıyor. | Open Subtitles | عند طاولة القمار، يحاول الفوز بالمال من أجل التأشيرة |
| Rulet masasında, çıkış vizemize yetecek kadar kazanmaya çalışıyor. | Open Subtitles | عند طاولة القمار، يحاول الفوز بالمال من أجل التأشيرة |
| Beyler, bilardo masasında kadın kavgası var. | Open Subtitles | أيها السادة ثمة عراك بين امرأتين عند طاولة البلياردو |
| Sonra sahneye geri geldi, aşağı indi ve yaşlı bir kadının masasına gidip kutuyu açtı. | Open Subtitles | ثم يخرج ويذهب للسطر الأول من الجمهور عند طاولة سيدة عجوز، ويفتح الصندوق |
| Bebek, bilardo masasına iki Corona getirir misin? | Open Subtitles | هل لنا بزوج من الجعة عند طاولة البلياردو من فضلك . شكراً |
| Onu kanlar içinde, kahvaltı masasında oturmuş, mısır gevreği yerken buldular. | Open Subtitles | وجدوه ملطخا تماما بالدم, جالسا عند طاولة الأكل, فقط جالسا يأكل حبوب الإفطار |
| 2 bira istiyoruz, oradaki rulet masasında olacağız. | Open Subtitles | سنأخذ جعة , و سنأخذها هناك عند طاولة الروليت |
| Tamamdır, barbut masasında biraz kasıtlı para kaybettim ki kredi alabileyim. | Open Subtitles | حسنا, زللت بلساني عند طاولة القمار بأنه يمكني حقا الإستفادة من قرض |
| ve onları öncesinde barbut masasında teşhis ettim. | Open Subtitles | و تعرفت عليهم في وقت سابق عند طاولة القمار |
| Bütün bir gün yemek masasında durdu... | Open Subtitles | جاءت عند طاولة الطعام في يوم من الأيام |
| Bütün bir gün yemek masasında durdu... | Open Subtitles | جاءت عند طاولة الطعام في يوم من الأيام |
| Resepsiyon masasında kimseyi bulamadık. | Open Subtitles | لم يكن هناك أحد عند طاولة الإستقبال |
| O iyi. Çocukların masasında ço eğleniyor. | Open Subtitles | إنها بخير , هي عند طاولة الأطفال |
| Tom Long karşılama masasında oturuyor. | Open Subtitles | توم لونغ اصبح عند طاولة الإستقبال |
| - Bil bakalım yine kim atıştırma masasında? | Open Subtitles | تخيلي مَن عند طاولة الأكل من جديد ؟ |
| Makyaj masasında oturuyor. | Open Subtitles | أنها تجلس عند طاولة مستحضرت التجميل |
| Hediyelik eşya masasına uğradım da. Şaka olsun diye. Sonra da o CD'yi aldım. | Open Subtitles | نعم , لقد توقفت عند طاولة التذكارات واخترت هذا السيدي كـ هفوة اخرى |
| Bu durumda, onu buraya kart masasına koyalım. | Open Subtitles | في هذه الحالة، دعينا نضّعها هنا عند طاولة الورق |