ويكيبيديا

    "عن الطعام" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • açlık
        
    • yemek hakkında
        
    • yiyecek
        
    • yemek için
        
    • yemekle ilgili
        
    • ya yemek
        
    • besin
        
    Annesi açlık grevinde ve babası da, ordu, hücreyi ele geçirirken ölmüş. Open Subtitles الأم ماتت أثناء إضرابها عن الطعام والأب لمّا قام الجيش باسترجاع المكان.
    Chavez açlık grevine başladığından beri kalabalık bir halde geliyorlar. Open Subtitles لقد زادت أعدادهم منذ أن بدأ شافيز إضرابه عن الطعام
    Hedefine ulaşmak için yaptığı açlık grevlerinin gücünü keşfettik. TED تعلمنا عن قوة الإضراب عن الطعام والذي قام بها للوصول إلى أهدافه.
    Yani, herkes yemek hakkında her şeyi her zaman bilecek diye düşünmüyorum. Open Subtitles أعني, أنا لا أعتقد أن أي شخص سيعلم كل شيء عن الطعام
    yiyecek arıyorduk, köy yakılıp yıkılmıştı ve sonra Lesiny'e geldik. Open Subtitles كنا نبحث عن الطعام والمزرعة احترقت ثم اتجهنا إلى ليزني.
    yemek için çalıp gardiyanlardan kaçmak. Open Subtitles أنت دائماً تبحثين عن الطعام وتهربين من الحراس
    İşe batmış haldeyim ve yemekle ilgili bilgi verecek vaktim yok. Open Subtitles لكني غارقة في العمل ، و ليس لدي الوقت لأعلمك عن الطعام المطهو
    ya yemek? Open Subtitles ماذا عن الطعام ؟
    Yani bir karınca besin bulmaya çıktığında, sıcak güneş altında tohum ararken kaybettiği suyu havaya verir. TED حيث أن النمل الخارج للبحث عن الطعام يبحث عن البذور تحت الشمس الحارقة، وبالتالي يتبخر منه الماء في الهواء.
    Bu açlık grevini yaparak valinin imajını bozduğumuzu biliyorduk; hapse girebilirdik. TED نعلم اننا قمنا بفرض صورة غير لائقة عن الحاكم من خلال الإضراب عن الطعام وكان محتملا ذهابنا إلى السجن.
    1900'lerin başında cezaevinde açlık grevi yapan İngiliz kadın hakları aktivistlerinden etkilenmiş biriydi. TED كان مصدر إلهامها ناشطات سياسيات بريطانيات نظمن حملات إضراب عن الطعام وتحملن التعرض للسجن في أوائل القرن العشرين.
    Bu yıl bir ara Ravi açlık grevine başladı. TED في وفت ما هذا العام، أضرب رافي عن الطعام.
    Johnson açlık grevinde. Onu canlı tutmak için zorla besliyorlar. Open Subtitles جونسون من المضربين عن الطعام القوات المسلحة تطعمه ليبقى على قيد الحياة
    Benden mi yoksa onun açlık grevinden mi kaynaklanıyor, bilemiyorum. Open Subtitles لا أعرف من السبب أنا؟ ام اضرابه عن الطعام ,لا أعرف
    Ben özgür kalana kadar açlık grevi yapacağını yazmış. Bu çok hoş. Open Subtitles لقد وصلني خطاب من أحدهم يقول فيه أنه أضرب عن الطعام إلى أن يتم إطلاق سراحي
    Bana neden açlık grevinde olduğunuzu anlatır mısınız? Open Subtitles هل تستطيع أن تخبرنى لماذا أنت مضرب عن الطعام ؟
    Ne yapıyor bu böyle, açlık grevinde falan mı? Open Subtitles هل تتعاطي شيئاً ما، اضراب عن الطعام مثلا؟
    Anladım, sözde yemek hakkında konuşacağım ama onun hakkında konuşmuş olacağım. Open Subtitles صحيح , إذن اتحدث عن الطعام ؟ لكن في ذات الوقت اقصده هو
    Yüreklice sahnelenen bu yepyeni ve cesaret isteyen yemekler bana yemek hakkında yazı yazmayı neden uğraş edindiğimi ve bundan haz duyduğumu hatırlatmıştı. Open Subtitles الجرأة الهائلة في ذلك الطبق الرائع الشجاع الطازج ذكرتني لماذا أنا أكتب عن الطعام وكأنه إجازة أو متعة
    Misk farelerinin düzenli olarak yuvadan çıkıp buz altında yiyecek toplamaya çıktıklarını gözlemledik. Open Subtitles فقد لاحظنا أن جـرذان المـسك تترك المنتجع بإنتظام للبحث عن الطعام تحت الثلج
    Dışlanan genç foklar yiyecek aramak üzere kıyıda dolanmaya başlıyor. Open Subtitles عندما يُطردون، فإن المراهقين يجوبون الشريط الساحلي بحثاً عن الطعام
    yemek için daha fazla insan göndermeliyiz. Open Subtitles احتاج لارسال كشافين اكثر للبحث عن الطعام
    - yemekle ilgili konuşan köpeği izledin mi? Open Subtitles هل شاهدتيه ؟ الكلب الذي يتحدّث عن الطعام ؟
    Peki ya yemek? Open Subtitles ماذا عن الطعام ؟
    Yani bu çevrede, etkileşimler besin bulmaya karınca göndermek için kullanılır. TED في هذه البيئة، التواصل يستخدم لتفعيل البحث عن الطعام.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد