| ölüm hakkında konuşmayı çoğumuz istemez, hatta çocukların ölümünü ise neredeyse hiç kimse. | TED | يرغبُ العدد القليل جدًا الحديث عن الموت وحتى أقل عن وفيات الأطفال. |
| Ama keşke hepimiz sağlıklıyken ölüm hakkında konuşabilseydik. | TED | ولكنني أتمنى لو كنا قد تحدثنا عن الموت عندما كنا جميعا بصحة جيدة. |
| Geçen yıldan çıkardığım ders şudur, eğer ölüm hakkında şimdi konuşursak, sağlıklıyken yaşam çok daha kolay olur. | TED | لذلك، الدرس الذي تعلمته من العام الماضي هو ستكون الحياة أكثر سهولةً للعيش لو تحدثنا عن الموت الآن، بينما نحن أصحاء. |
| Benim gitmemem lazım. Yurtdışında ölmekle ilgili bir rüya gördüm de. | Open Subtitles | يجب أن لا أذهب، كان لديّ حلم عن الموت بالخارج. |
| Benim ölümle ilgili teorim şöyle: önce uzun, karanlık bir tünelde beyaz, güzel bir ışığa doğru yürürsün. | Open Subtitles | نظريتي عن الموت هي التالية هي انك ستتمشى في ممر مظلم |
| Kesin ölüm nedenleri; | Open Subtitles | السبب المسئول عن الموت: |
| Bizim siyah, parlayan prensimiz ölmek için tereddüt etmedi çünkü bizi o kadar çok seviyordu. | Open Subtitles | .. أميرنا الأسود المتألق ... الذي لم يتردد عن الموت ... لأنه |
| Dylan Thomas'ın yazdığı her şiir, ölüm hakkında. | Open Subtitles | كل القصائد اللعينة التي كتبها ديلان توماس تدور عن الموت |
| ölüm hakkında çok şey okudum ama daha önce hiç ölü görmemiştim | Open Subtitles | .. لقد قرأت كثيراً عن الموت ولكنني لم أرى جُثة من قبل أبداً |
| İhtiyacım olan son şey bir suikastçının ölüm hakkında vaaz vermesi. | Open Subtitles | الشئ الأخير الذي اود سماعه هو خطبة قاتل عن الموت |
| Garip davranışlar, yaşam ve ölüm hakkında acayip fikirler.. | Open Subtitles | التصرف الغريب , الافكار الغريبة عن الموت , الحياه |
| Sana ölüm hakkında özel bir takım düşüncelerin var mı diye sordu mu? | Open Subtitles | هل سألتك إن كانت لديك أية أفكار محددة عن الموت ؟ |
| ölüm hakkında, yaşamaktan fazlasını biliyorsunuz. | Open Subtitles | يبدو أنك تعرف عن الموت أكثر مما تعرف عن الحياة |
| Gaz odalarında ölmekle ilgili ne bilirsin? | Open Subtitles | مالذي تعرفيه عن الموت في غرفة الغاز؟ |
| Ölümle ve ölmekle ilgili. | Open Subtitles | كله عن الموت و الموت |
| ölmekle ilgili şeyler söyleme. | Open Subtitles | لا تقل شيء عن الموت. |
| ölümle ilgili romantik hayalin, her yerde yeşeren otlar. | Open Subtitles | فكرتك الرومانسيه عن الموت بكل هذه الخضره فى كل مكان |
| ölümle ilgili ağzına geleni söylüyorsun ama ölüm seni de ilgilendiriyor. | Open Subtitles | تتحدث عن الموت بعفوية كأنها لا تعني لك شيء، لكنها تعني شيئا |
| Kesin ölüm nedenleri; | Open Subtitles | السبب المسئول عن الموت: |
| Bizim siyah, parlayan prensimiz ölmek için tereddüt etmedi çünkü bizi o kadar çok seviyordu. | Open Subtitles | ... الذي لم يتردد عن الموت ... لأنه أحبنا كثيرا ً |
| Belki önce onlara biraz Ölümden söz etsen anlamı hakkında biraz konuşsan. | Open Subtitles | حسناً، ربما عليكِ ان تحدثينهم قليلاً عن الموت وماذا يعني |
| Çünkü ölüm ve kederle ilgili eski esprileri özledim de. | Open Subtitles | لانني افتقد الى النكت في القصة القديمة عن الموت والحزن |