ويكيبيديا

    "عن عدم" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • için
        
    • hakkında
        
    • konusunda
        
    • ilgili
        
    • neden
        
    "Gazeten için tek satır yazmayacağımı söylemiştim, bu hala geçerli." Open Subtitles وما قلته انا عن عدم كتابتى لجريدتك لا يزال سارى
    Benimle konuşacak kadar cesur olmadığın ve bunu Gabriel'den istediğin için mi? Open Subtitles عن عدم قدرتك للتحدث معي وطلبك من جابرييل ان يفعل ذلك لأجلك؟
    Konuyal ilgili çok uzak kaldığım için, gördüğünüz gibi, ellerim doludan da öte. Open Subtitles بصرف النظر عن عدم كوني لا أملك الخبرة، فكما ترى، إني مشغولة جداً.
    Ve insanlara bağlantı hakkında sorarsanız, anlattıkları bağlantısız olmakla ilgiliydi. TED وعندما تسأل الناس عن التواصل، القصص التى أخبرونى إياها كانت عن عدم التواصل.
    Daha önce hiçbir yere gitmemiş olman konusunda söylediğim şeyler için üzgünüm. Open Subtitles آسفة بخصوص تلك الأشياء التي قلتها عن عدم ذهابك لأي مكان قط.
    Yeni kitabında babama hakaret etmemenle ilgili bir şey yazmıyor mu? Open Subtitles هل هنالك اي شئ في كتابك عن عدم اهانة والدي ؟
    Daha erken cevap veremediğim için çok üzgünüm. Ara seçimlerle uğraşıp duruyorum. Open Subtitles أعتذر عن عدم ردي بشكل أسرع، لقد كنتُ مُرَكزة على الإنتخابات النصفية.
    Downton'da çok fazla şey söylemediğim için teşekkürler, kusura bakmayın. Open Subtitles أعتذر عن عدم قولي الكثير ولكن شكراً لكم.. في داونتن
    Denizkulağının dişleri var. Bak, seni daha önce arayamadığım için özür dilerim. Open Subtitles بحوزتنا أسنان البطلينوس اسمعي أعتذر عن عدم الاتصال بك في وقت باكر
    Yani iki kişi sorumludur. Şansları varken beyaz meşe bozulmaz için, Open Subtitles إذًا المسؤولان عن عدم تدمير السنديان الأبيض لما سنحت لهما الفرصة
    Senator Cauley gelemediği için kendisini mazur görmeni istedi. Open Subtitles سيناتور كيلى يعتذر عن عدم مجيئة قال أنك ستتفهم ذلك
    neden yapmadığınız hakkında yaratıcılığınızla oluşturduğunuz bahanelerden oluşan uzun bir listenin üstünden geçeceğiz. TED ونفكر بأعذار عن عدم قيامكم بأعمال يجب عليكم القيام بها للحصول على مسيرة عمل عظيمة
    Bu da eşitsizlik, ekonomik eşitsizlik, şiddet, fiziksel ve ruhsal sağlık hakkında benzer soruları ortaya çıkarıyor. TED وتثيرُ مواضيع مشابهه عن عدم المساواة، وعن التفاوت الاقتصادي والعنف والصحة البدنية والذهنية.
    Namibya gibi yerler hakkında hiçbir şey bilmesem bile. TED ناهيك عن عدم معرفتي بأي شئ عن أماكن مثل نامبيبيا.
    Geçen gece, bebeği doğurmamak konusunda söylediklerimi anımsıyor musun? Open Subtitles هل تتذكر هذا الجزء فى الليلة الماضية عندما تحدثت عن عدم حصولى على الطفل ؟
    Ve evet, muhtemelen çok kötüler, ...bu da hayallerim peşimden koşmamam konusunda bana iyi geliyor. Open Subtitles و نعم، كلهم سيئون جداً غالباً و سيجعلني هذا أشعر بالرضا أكثر عن عدم وجود أحلام
    Yani, başkalarıyla görüşmemek konusunda hiç konuşmadığımızı biliyorum. Open Subtitles لا تغضبي، أعرف أننا لم نتكلم عن عدم مقابلة أناس آخرين
    Yani, opioid reseptörü bağlantısına sahip olmamakla ilgili bir şey sosyal etkileşimin sağladığı ödülü hissetmemizi güçleştiriyor. TED لذلك، شيء عن عدم وجود بطلان لمستقبل المواد الأفيونية يجعل من الصعوبة علينا الشعور بمكافآت التفاعلات الاجتماعية.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد