| Bu yer hakkında bir şeyler bilen tek kişi o. | Open Subtitles | إنه الوحيد الذي يعرف أي شيء عن هذا المكان |
| Sen ve Bu yer hakkında haftalardır gördüğüm imgelemlerle ilgili olarak. | Open Subtitles | نعم، تقريباً بسبب رؤيـه راودتني عنك و عن هذا المكان بعد عدة أسابيع من الآن |
| Ama haydi Burası hakkında söylediğin her şeyin doğru olduğunu düşünelim. | Open Subtitles | لكن لنتصور أن كلّ شيء قد قلتِه عن هذا المكان صحيح |
| Bak, hakkınızda hiçbir şey bilmiyorum. Burası hakkında da hiçbir şey bilmiyorum. | Open Subtitles | لا أعرف أيّ شيء عنكم ولا أعرف أيّ شيء عن هذا المكان |
| Tanrı Bu yeri unutmadı Bay Allnutt, ...kardeşimin varlığı bunun en büyük kanıtıdır. | Open Subtitles | الله لم يتخلى عن هذا المكان سيد الينوت حضور اخي هنا يبدو كشاهد |
| - Henüz bir yer seçmediler. Belki de onlara burayı tavsiye etmeliyim. | Open Subtitles | لم يختاروا مكانا له بعد.ربما علي ان اخبرهم عن هذا المكان |
| 7 yıldan sonra bu yerle ilgili her şeyi bilmen gerekir sanırım. | Open Subtitles | أعتقد، بعد سبع سنوات يجب أن تعرف كل شيء عن هذا المكان |
| Bu yer hakkında bizi Buradan çıkarmak için yeterli bilgin var. | Open Subtitles | أنت تعرف بما فيه الكفاية عن هذا المكان لاخراجنا |
| Bu yer hakkında birkaç yöre efsanesi var. | Open Subtitles | يوجد تاريخ صغير عن هذا المكان بعض الأساطير المحلية |
| Bu yer hakkında bilmediğiniz hâlâ çok şey var. | Open Subtitles | لازال هناك الكثير من ما لا تعرفه عن هذا المكان |
| Liam, o iyi bir müşteridir, ama Bu yer hakkında herkesle konuşuyor olamaz. | Open Subtitles | زبون جيد ولكن لا يمكن ان يخبر اي شخص عن هذا المكان |
| Burası hakkında ne düşünüyorsun bilmiyorum ama ben seviyorum | Open Subtitles | لا أعرف ما الذي تظنه عن هذا المكان لكنني أحب أن أكون هنا |
| Bana Burası hakkında hiç bir şey söylemedin. | Open Subtitles | لم تخبرنى شئ عن هذا المكان الذى لم يكن واضحاً |
| Burası hakkında, bizim hakkımızda... kimseye bir şey söylememeni istesem... bu konuda sana güvenebilir miyim? | Open Subtitles | اذا سألتك أن لا تخبر أحدا عني و عن هذا المكان و عنا أيمكنني أن أثق بك في أمر كهذا ؟ |
| Sanırım Bu yeri bana, seni aradığımda bulabilmem için söyledin. Çok güzel. | Open Subtitles | قلت لي عن هذا المكان لذلك استطعت أن أجدك |
| Sanırım Bu yeri bana, seni aradığımda bulabilmem için söyledin. Çok güzel. | Open Subtitles | قلت لي عن هذا المكان لذلك استطعت أن أجدك |
| Ama Bu yeri sana hatırlatacak en önemli şey... | Open Subtitles | لكن أهم شيء عليك أن تتذكره عن هذا المكان |
| Bak... askerler geri gelecekler ve bu defa burayı atlamayacaklar. | Open Subtitles | انظر الفرقة الخاصة ستعود خلفى وهم قد لا يتغيبون عن هذا المكان في المرة القادمة |
| burayı korumak, dışarı çıkmaktan daha kolay. | Open Subtitles | هذا المكان محصّن. أن فرصة الدفاع عن هذا المكان أَََََََََضمن كثيرا من المجازفة و الخروج في العراء. |
| Çocukluğumdan beri bu yerle ilgili hikayeler duyarım. | Open Subtitles | سمعت قصص كثيرة عن هذا المكان و أنا صغيرة |
| Sana burasıyla ilgili o kadar çok emojili mesaj göndermek istedim ki! | Open Subtitles | أتدرين كم عدد الوجوه التعبيرية التي رغبت بإرسالها لك عن هذا المكان |
| Daniel? Bu yer hakkındaki fikirlerin neler? | Open Subtitles | دانييل هل لديك أدنى فكره عن هذا المكان ؟ |
| Bana o yeri bir eskici anlattı. | Open Subtitles | بائع الخردوات كان من اخبرنى عن هذا المكان |
| Sana ve Gabe'e Buradan daha önce bahsetmediğim için üzgünüm. | Open Subtitles | آسف لم اخبرك او غيب عن هذا المكان من قبل |
| Bu mekan hakkında sana söylemeyi unuttuğum bir şey var. | Open Subtitles | هناك أمر لم أخبرك به عن هذا المكان |