| Ama biliyorlardı ki hem hükümet hem de halk, bu kurumlardan usanmıştı. | Open Subtitles | على أية حال، عَرفوا أنّ الحكومةَ والشعب كَانا مرهقين من هكذا مؤسسةِ |
| Çünkü içlerinde taşıdıkları şeyin lanetini biliyorlardı. | Open Subtitles | لانهم عَرفوا انهم كَانوا يَحْملونَ أطفالَ سيئينَ،فال. |
| Orayı özgürce ziyaret etmemize izin vardı. Gidecek yerimiz olmadığını biliyorlardı. | Open Subtitles | نحن سُمِح لنَا بزيَاْرَتها بحريه عَرفوا بأنّنا ليس عِنْدَنا مكان لنذْهب اليه |
| Tamam, anlayamadığım tek şey hastaneden olacağımızı nereden biliyorlardı. | Open Subtitles | حَسَناً، ما أنا لا أَستطيعُ فَهْم كَمْ عَرفوا بأنّنا كُنّا في المستشفى. |
| Değerli olduğunu bildiklerini söylemiştin. | Open Subtitles | قُلتَ ـ ـ ـ ـ ـ ـ بأنّهم عَرفوا بأنّه لهَ قيمه |
| Ama biliyorlardı ki hem hükümet hem de halk, bu kurumlardan usanmıştı. | Open Subtitles | على أية حال، عَرفوا الحكومةَ والجمهورَ كَانتْ حذرة جداً مثل هذه المؤسسةِ. لذا إحتاجوا لخَلْق حادثةَ للتَأثير على الرأي العامَ. |
| Çünkü tam deliğin altında olduğumuzu biliyorlardı. | Open Subtitles | لأن عَرفوا بأنّنا كُنّا نَجْلسُ الحقّ تحت a منفس. |
| Geldiğini biliyorlardı. | Open Subtitles | عَرفوا قبلي بأنّك ستأتي |
| Her şeyi biliyorlardı. | Open Subtitles | عَرفوا كلّ شيء عنة. |
| Geldiğimi biliyorlardı. | Open Subtitles | عَرفوا بأنّني كُنْتُ أَجيءُ. |
| biliyorlardı. | Open Subtitles | عَرفوا. |
| Burada olduğunuzu bildiklerini göstermek içindi. | Open Subtitles | قُلتَ بأنّه كَانَ أَنْ يُخبرَ أنت عَرفوا بأنّك كُنْتَ هنا. |
| Sonra da, Sean ve Christian, bizim batıracağımızı baştan beri bildiklerini söyleyecekler. | Open Subtitles | وبعد ذلك شون والكريستين سَيَقُولانِ بأنّهم عَرفوا على الدوام بأنَّ نحن يَلْفّانِه فوق - |