| Hakkında hiçbir şey bilmeden senden bu kadar hoşlandığım için kızgınım. | Open Subtitles | أنا غاضبة لأنني أحبك جداً دون أن أعرف شيئاً عنك |
| Vatandaşların zamanın ve parasının iyi bir adamın ismini temizlemeye çalışan neticesiz bir araştırmaya harcandığını gördüğüm için kızgınım. | Open Subtitles | أنا غاضبة لأنني شاهدت للتو زملائي المواطنين يضيعون وقتهم ومالهم على مسعى غير مثمر لتلطيخ اسم رجل طيب من خلال الطين |
| En baştan sana güvendiğim için kızgınım. | Open Subtitles | أنا غاضبة لأنني وثقت بك أصلاً |
| Buna kızmadın, yüzüne kan öksürdüğüm için çıldırdın. | Open Subtitles | لست غاضبة لأجل هذا أنتِ غاضبة لأنني سعلت دماء عليك |
| Buna kızmadın, yüzüne kan öksürdüğüm için çıldırdın. | Open Subtitles | لست غاضبة لأجل هذا أنتِ غاضبة لأنني سعلت دماء عليك |
| Seni yemeğe çağırmadım diye mi bana kızgınsın? | Open Subtitles | هل أنتِ غاضبة لأنني لم أسألكِ حول العشاء؟ |
| Seni Canavar Unalaq'ın pençelerinde bıraktım diye mi kızgınsın? | Open Subtitles | هل أنت غاضبة لأنني تركتك في قبضة الشرير أنولاك؟ |
| Onun haklı olması hoşuma gitmedi. Bak Danni, biliyorum ki ablan ve benim aramızda geçenler konusunda kızgınsın. | Open Subtitles | لا أحب أن أراها على حق - .. أعلم أنك غاضبة لأنني نمت مع أختـ - |
| Yaptığımı şeyi bilmene izin verdiğim için bana kızgınsın. | Open Subtitles | أنتِ غاضبة لأنني أخبرتك بم فعلت |