| Junpei, karısını buraya ilk kez getirdiğinde kaçıp, muayene odasına gizlenmişti. | Open Subtitles | عندما أحضر جونبي زوجته هنا للمرة الأولى هرع مسرعاً و اختبأ في غرفة الفحص |
| Sıradaki hastanın kim olduğunu bulunca muayene odasına al, dosyasını kapının arkasına as ve gel beni bul. | Open Subtitles | عندما تستكشف الأمر ضع المريضٌ في غرفة الفحص علّق اللافتة على البابِ |
| muayene odası 4'te göğüs ağrısı var. | Open Subtitles | مريض لديه ألم في الصدرِ في غرفة الفحص 4 |
| Birini bulmak için oldukça geçti. 1 no.lu muayene odası. | Open Subtitles | لم أجد الوقت لاستبداله غرفة الفحص 1 |
| Dell muayene odasını hazırlıyor. | Open Subtitles | إنها في غرفة الفحص للاستعداد و سأذهب لسحب الدم منها خلال دقائق |
| Eğer muayene odasını yıkarsak ve ayrı yaşama mekânları yaparsak, hepimiz bağımsız olabiliriz. | Open Subtitles | اذا ما هدمنا غرفة الفحص وقمنا ببناء مكان اقامة منفصل ,بامكان كلانا أن يكون مستقلاً |
| Hayvanlara geri dönelim. Muayene odasında bir hayvan resmi dikkatimi çekti. | Open Subtitles | لاحظت صورة كلب في غرفة الفحص بدي جميلا وسعيدا ؟ |
| Tamam, bak. Lütfen, doktor fark etmeden önce hemen onu muayene odasına götür, tamam mı? | Open Subtitles | حسناً، فقط أجلبها إلى غرفة الفحص |
| muayene odasına gidip Sal'e bakayım. | Open Subtitles | أنا سَأَذهب إلى غرفة الفحص لألحق بـ سال |
| Onu muayene odasına götür. | Open Subtitles | -يجب أن أذهب أجلبها إلى غرفة الفحص |
| Lütfen. Onu muayene odasına götürün. Frank'le kal. | Open Subtitles | اذهبي بهِ إلى غرفة الفحص |
| Herkesi muayene odasına alalım. | Open Subtitles | لنحضر كل شخص إلى غرفة الفحص |
| Peki, muayene odası 3'e. | Open Subtitles | حسناً، غرفة الفحص 3. |
| muayene odası B'de. | Open Subtitles | انه في غرفة الفحص ب |
| - Klinik, Nadia, muayene odası 6, | Open Subtitles | العيادة يا "نادية", غرفة الفحص 6 |
| 3 numaralı muayene odası, kapı kilitli. | Open Subtitles | غرفة الفحص رقم 3 ، الباب مغلق |
| Bay Logan ve vokalleri için muayene odasını hazırladınız mı? | Open Subtitles | آه، هل غرفة الفحص جاهزة للسيّد لوغان ومغنياته المساعدات؟ |
| Bir de, Dan Logan diğer muayene odasını öğlenden akşam 6'ya kadar ayırttı. | Open Subtitles | أيضاً، دان لوغان حجز غرفة الفحص الأخرى من الظهر إلى السادسة. |
| Ya da sen bize güzel bir çek yazan adamı uzaklaştırmaktansa onun muayene odasını almasına izin verebilirsin. | Open Subtitles | يعزز بعض المنتجات برائحة الصنوبر. أو يُمكنك السماح له باستخدام غرفة الفحص بدلاً من التفريط في الرجل الذي مهر لنا شيكاً سخيّاً جداً. |
| Fikrinizi değiştirirseniz 1. Muayene odasında olacağım. | Open Subtitles | حسناً، ستجدوني في غرفة الفحص 1 إن غيرتم رأيكم |
| Annem polis Muayene odasında bunun fotoğrafını çekerken ağladı. | Open Subtitles | هذا تسبب ببكاء أمي في غرفة الفحص عندما التقطت الشرطة صورا له |
| Az önce Muayene odasında ileri mi gittim, emin olamadım. | Open Subtitles | إنّني لم أكن متأكّدة مِما إذا كنت قد تجاوزت الآن حدود غرفة الفحص. |
| Iki numarali odadaki hasta buraya getirdigimde zaten yari oluydu. | Open Subtitles | المريضة التي في غرفة الفحص رقم 2، كانت شبه ميّتة حين أحضرتها. |