| Üçüncü sırada oturduk ve maçın ardından soyunma odasına indik. | Open Subtitles | الصف الثالث و ذهبنا الي غرفة تبديل الملابس بعد المبارة |
| Şimdi erkeklerin soyunma odasına gideceksin. Buranın sonunda. | Open Subtitles | اذهب إلى غرفة تبديل الرجال في الجهة اﻷخرى |
| Soyunma odan ya da isminin yazdığı bir sandalyen var mı? | Open Subtitles | هل لديك غرفة تبديل وكرسي مكتوب عليه اسمك؟ |
| Tek kişilik odam olacaktı ama şimdi soyunma odasında yaşıyorum. | Open Subtitles | من المفترض أن احصل على غرفة فردية, و أسكن في غرفة تبديل ملابس. |
| Komisyon üst sınırını soyunma odasındaki yaşlı çıplak adam gibi düşün. | Open Subtitles | فكر في الحد الاقصى لعلاوتك كرجل عاري في غرفة تبديل الملابس |
| Tamam, ben soyunma odasına bakayım. Sen okulu ara. | Open Subtitles | حسناً، سأتفقد غرفة تبديل الملابس تفقدي المدرسة |
| Şu soyunma odasına gidip konuşacağım. | Open Subtitles | سأدخل إلى غرفة تبديل الملابس تلك وأتكلّم. |
| soyunma odasına birisi geldi ve dedi ki: | Open Subtitles | شخصاً ما يأتي الى غرفة تبديل : الملابس ويقول |
| Kraliçe soyunma odasına girdi, önüme kadar geldi. | Open Subtitles | انها تدخل الى غرفة تبديل الملابس امامي مباشرةً |
| Soyunma odan burası mı? | Open Subtitles | هذه غرفة تبديل ملابسكَ؟ |
| Evet. Biri de soyunma odasında tüfek boşalttı. | Open Subtitles | نعم ولاحظت أن أحدهم أطلق النار النار في غرفة تبديل الملابس |
| O kemik parçası soyunma odasındaki saldırıdan çok önce kopmuş. | Open Subtitles | القطعة كانت مُعلقة قبل أن يتم إزاحتها بالكامل بواسطة الهجوم في غرفة تبديل الملابس |