| Ya altı milyarda bir rastlanan bir durum bu, ya da bir Hile var. | Open Subtitles | واحد في الستة بلايين . أما قد نادرآ أو غشاش |
| 110 puan bana, ve büyükbabam Hile yaptığı için diskalifiye oldu. | Open Subtitles | 110 لتايت هنا، والجدّ غير مؤهل لأنْ يَكُونَ غشاش. |
| Eğer bir adam katilse, kundakçıysa, hileci ve korkaksa verdiği sözden her zaman dönebilir. | Open Subtitles | عندما يكون الرجل قاتل, غشاش وجبان، فليس من المفاجئ ان يكون كذابا ايضا |
| Bak, benim sorunum dört hilekar arayacağım yerde bir tane aramak değil mi? | Open Subtitles | أنظروا, مشكلتي أني كنتُ أبحث عن شخص واحد غشاش بينما كان يجب أن أبحث عن أربعة, أليس كلامي صحيح؟ |
| Lulu Bains, nişanlım, eşim olacak kişi, yarı çıplak, Chicago'lu hilekâr aşığı ile sarmaş dolaş. | Open Subtitles | لولو بانس, خطيبتي عروسي المستقبلي نصف عارية, محتجزة في أحضان عشيقها غشاش في لعب الورق من شيكاغو |
| Tüm hayatı boyunca sahtekâr olan babamı elimden geldiği kadar affetmeye çalışıyorum. | Open Subtitles | أحاول صعب مثلي يمكن أن للغفران لأبي لأن يكون غشاش كامل حياته |
| Tüm iyi niyetlerinin zavallı bir ayyaş uğruna boşa gittiğini görmek için! Ve daha da beteri,bir düzenbaz! | Open Subtitles | مجرد ثمل بائس و الأسوأ من ذلك رجل غشاش |
| Merak ediyorum, büyüyünce o da babası gibi sahtekar mı olacak? | Open Subtitles | اتسائل ما إذا كان سيكبر ليصبح غشاش كوالده |
| Bir dolandırıcı olabilir ama o kadar akıllı değil. | Open Subtitles | من الممكن ان يكون غشاش ولكن ليس بهذا الذكاء |
| Ondan hoşlanmıyorum fakat Hile yaptığını da sanmıyorum. | Open Subtitles | انا لا أحب الرجل لكن هذا لا يعنى أنه غشاش |
| Sen Hile yapmıyor gibi davranırken istediğimi bana vermezsen, hayatını mahvedeceğim. | Open Subtitles | وبينما تتظاهر أنك لست كاذب غشاش سوف أدمر حياتك لو لم تعطيني ما أريد |
| Ancak benim için bir zafer sayılmazdı, çünkü Hile yapmıştım. | Open Subtitles | لكنه كان نصراً فارغاً لاننى كنت غشاش |
| Kaldıralım şunları. Kimsenin Hile yaptığı yok. | Open Subtitles | لنضعها في قرابها فحسب لا أحد هنا غشاش |
| Ulusal Güvenlik Ajansı hileci poker oyuncusundan, az daha yeteneklidir. | Open Subtitles | وكالة الامن القومي اكثر تطورا من لاعب بوكر غشاش |
| hileci olmakla kalmıyorsun aynı zamanda ödlek bir hileciymişsin. | Open Subtitles | لست غشاشاً فحسب بل أنت غشاش جبان أيضاً |
| Anjali, bana hileci deme. | Open Subtitles | غشاش غشاش انجلى لا تقولى انى غشاش |
| Ve sizden önce, evet, tarihteki her simyager yalancı ve hilekar illüzyonistlerdi. | Open Subtitles | وقبل ان تسأل , نعم كل كيميائي في التاريخ كاذب و غشاش ومخادع |
| Bu da seni hilekar yapıyor değil mi? | Open Subtitles | هذا يعني أنك غشاش في الواقع أليس كذلك ؟ |
| Ve sağlam bir hilekâr, elitist ve işbirlikçi bir diktatör ile karşı karşıya gelirse ne olur? | Open Subtitles | وما الذي يحدث عندما يأتي غشاش لايقهر ضد رئيس الدكتاتورية |
| Umarım köprüler yeterince sağlamdır... yapan müteahhit de sahtekâr değildir. | Open Subtitles | أتمني أن تكون الجسور قوية بما يكفي وليست مبنية عن طريق مقاول غشاش |
| Kendisi kabadayı, düzenbaz saygısız, kabaydı. | Open Subtitles | هو كان... همجي، غشاش ..عديم الاحترام، وقح |
| Korkak mı yoksa sahtekar mı diye kafa yoruyorlardı. | Open Subtitles | الذي يجعل الأمر صعباً للإبقاء بأنه أما جبان أو غشاش |
| Senin sahtekar olduğunu ama dolandırıcı olmadığını biliyoruz. | Open Subtitles | نحن نعلم أنك غير أمين ولكنك لست غشاش |
| Sen bir sahtekârsın Subra! | Open Subtitles | أنت غشاش يا سوبرا |