| Neden bir Çin Lokantası'ndaki yasadışı bir kumar baskınında parmak izlerin vardı? | Open Subtitles | لماذا وجدت بصماتكِ بعد مداهمة لعبة بوكر غير قانونيّة في مطعمٍ صيني؟ |
| Müvekkilinin yasadışı bir silah satışı olayına dahil olduğunu düşünüyoruz. | Open Subtitles | إننا نعتقد أنّ مُوكّلتكِ مُتورطة في بيع أسلحة غير قانونيّة. |
| Tüm bu topraklar yasadışı rodeo alanı sahibi aynı adam tarafından sahiplenildi. | Open Subtitles | كلُّ هذه الأرض يملكُها نفسُ الرجل . الّذي يقيمُ مسابقاتٍ غير قانونيّة |
| Sadece bir şeyi kanıtlamak için istila edici, çılgın ve yasa dışı olan uç şeyler yapıyorsun. | Open Subtitles | تستخدمين وسائل مجنونة و غير قانونيّة بالمرّةِ |
| Ülkeye illegal yollarla giren yabancılar da dahil olmak üzere. | Open Subtitles | بما فيهم كلّ من دخل البلاد بطريقة غير قانونيّة |
| Müvekkilinin yasadışı bir silah satışı olayına dahil olduğunu düşünüyoruz. | Open Subtitles | إننا نعتقد أنّ مُوكّلتكِ مُتورطة في بيع أسلحة غير قانونيّة. |
| İşte bu yüzdendir ki, sanıyorum, kıskançlık bizleri sadece şiddet içeren ya da yasadışı şeyler yapmaya kışkırtmıyor. | TED | و أظنّ أنّ ذلك هو ما يجعل الغيرة تحسنا على القيام بأفعال عدوانيّة أو غير قانونيّة. |
| Bu da benim aklıma yasadışı dinleme ihtimalini getiriyor. | Open Subtitles | ويبدو منها أن هناك عملية تنصّت غير قانونيّة |
| Buyur? İçeride yasadışı silahlar olduğunu ikimiz de biliyoruz. | Open Subtitles | أنت وأنا كلانا يعرف أن هناك أسلحه غير قانونيّة هنا |
| O bilgi gizlidir ve ancak yasadışı yollardan edinilebilir kanunen cezalandırılabilir bir suç olduğunu hatırlatırım. | Open Subtitles | تلكَ المعلومات سرّيّة، ويمكن الحصول عليها بطريقة غير قانونيّة والذي سأذكّركِ أنّه يعتبر جريمة يعاقب عليها القانون |
| Niçin öyle bir yerde bütün ününü, güvenliğini, yasadışı testler için riske etsin ki? | Open Subtitles | لمَ يُخاطر بسمعته وسلامته لإجراء إختبارات غير قانونيّة في فندق رخيص؟ |
| Gizli bir hükümet makinesinden yasadışı bilgiler alan suçlularız biz. | Open Subtitles | نحن هاربان نحصل على معلومات غير قانونيّة من آلة حكوميّة سرّية. |
| Bölgeye gizlice girdiğimizi, bir eve yasadışı daldığımızı mı? | Open Subtitles | ، بأنّنا تسللنا عودة إلى المحميّة و اقتحمنا منزلاً بطريقةٍ غير قانونيّة ؟ |
| Bankalar yasadışı para kabul ettiği için yargılanabilir. | Open Subtitles | ما زال مُمكنا إقامة دعوى قضائيّة على المصارف بواسطة الفيدراليين لأخذهم أموال مُخدّراتٍ غير قانونيّة. |
| Ekibinizin, tam da o an bozulan yasadışı bir sinyali dinlediği kanısındalar. | Open Subtitles | حسناً، لقد أخبرتهم بذلك. رأيهم أنّ فريقكِ كان يستمع إلى إشارة غير قانونيّة كانت قد تعطّلت للتو. |
| Hükümet, US vatandaşlarının kötü, yasadışı dosyalarını toplar. | Open Subtitles | -الحكومة تبقي ملفات سرّية سوداء غير قانونيّة على جميع مواطني الولايات المتحدة |
| Bundan sonra, benim takımlarım yasadışı. | Open Subtitles | إعتباراً من الآن، فرقي غير قانونيّة. |
| yasa dışı uygulamalar ve sahte belgelerle ilgili. | Open Subtitles | شيء عن مُمارسات غير قانونيّة ووثائق مٌزوّرة. |
| Bunu sen yaparsan yasa dışı olur. | Open Subtitles | عندما تقومين أنتِ بذلك، فإنّها عمليّة تفتيش غير قانونيّة. |
| - Yani bu bir yasa dışı casusluk operasyonu. | Open Subtitles | ممّا يعني أنّها عمليّة تجسس غير قانونيّة. |
| Yabancı biri ülkede illegal olarak bulunuyorsa haklarından nasıl mahrum edilmiş olabilir anlayamadım. | Open Subtitles | لا أفهم كيف لأجنبي ربّما دخل البلاد بطريقة غير قانونيّة أن يعاني الحرمان من حقوقه؟ |
| Eğer sizin içeriğiniz illegal şekilde, bir video sitesinde veya upload sitesinde yayınlanıyorsa içeriğinizi bu sitelerden kaldırtabiliyorsunuz. | Open Subtitles | و هذه طريقة إذا كنتَ تملكُ محتوى, تستطيعُ أن تذهبَ إلى مواقع الفيديو , مواقع رفع الملفات, و تستطيعُ أن تسحبَ المحتوى الخاص بك عندما يرفعهُ شخصٌ بطريقة غير قانونيّة. |