| Bunun, bu adanın haritası olduğundan bile emin değiliz, değil mi? | Open Subtitles | نحن غير متأكدين إن كانت تلك خريطة لهذه الجزيرة، أليس كذلك؟ |
| Bizi bayıltan şeyin madde olduğundan tam olarak emin değiliz. | Open Subtitles | فحن غير متأكدين من إنها كانت المغروزة التي أسقطتنا أرضاً. |
| Neden olmamız gerektiğinden emin değiliz ama olmamamız için bu kadar çok neden var. | TED | يوجد العديد من الأسباب حتى لا نصبح فنانين. فعلاً، نحن غير متأكدين لماذا يجب أن نكون فنانين. |
| Ve deneyimli matematikçiler, daha büyük kareli alanlar için en düşük puanları bulup bulamadıklarından emin değiller. | TED | وبالنسبة للمربعات الأكبر، فإن علماء الرياضيات غير متأكدين ما إذا قد حصلوا على أصغر قيمة ممكنة. |
| Eğer en iyisi bu değil ve emin değilseniz o zaman tekrar hazırlayın. | Open Subtitles | إذا لم تكن الأفضل وأنتم غير متأكدين فأعيدوا فعلها |
| İçeri zorla girilmemiş. Hâlâ nasıl girdiğinden emin değiliz. | Open Subtitles | لا يوجد دخول عنوة ما زلنا غير متأكدين من كيفية دخوله |
| Buraya gelmek üzere yolda olduğunuzun farkındaydık, Kardinal Hazretleri, ancak bağışlayacağınızı umarak söylemek isterim ki özel görevinizin tam olarak ne olduğundan pek emin değiliz. | Open Subtitles | كنا مدركين أنك قادم لهنا ولكن سامحنى،لازلنا غير متأكدين من طبيعه مهمتك |
| Herhangi bir şey hatırlayacağından emin değiliz. | Open Subtitles | نحن لا نزال غير متأكدين ما إذا كان سيتذكر شيئا. |
| Evet, değiliz, ama şimdiki zamanda olduğumuzdan da emin değiliz. | Open Subtitles | نحن غير متأكدين من ذلك لا، لسنا متأكدين لكن لا نعلم أيضاً |
| Göz ardı etmiyorum ama bunun ne anlama geldiğinden emin değiliz. | Open Subtitles | انا لا أهمله و لكننا غير متأكدين مما يعنيه هذا |
| Henüz emin değiliz. Bağışlayın efendim. | Open Subtitles | ما زلنا غير متأكدين من ذلك، سامحني يا ، سيدي. |
| Pekala, kardeşim ve ben nasıl ilerleyeceğimiz konusunda emin değiliz. | Open Subtitles | حسنا، أخّي وأنا غير متأكدين كيف سيمضي الامر |
| Buna pek emin değiliz ve bunu anlamak için aslında 4 ile 20 yaşları arasındaki çocuklarda zaman geçtikçe beyinlerinin nasıl değiştiğini anlamak üzere bir programımız var. | Open Subtitles | نحن غير متأكدين حول هذا وأنا في الحقيقة لدي دراسة اين سوف ننظر. لمشاهدة مجموعة من البيانات التي درست الأطفال |
| Ama ailelerimizi kimin öldürdüğünden hâlâ emin değiliz. | Open Subtitles | ولكننا ما زلنا غير متأكدين ممن قد قتل عائلاتنا |
| Başkanın nereye gittiğinden emin değiliz. | Open Subtitles | نحن غير متأكدين بالضبط إلى أين يتجه الرئيس |
| Hâlâ yüzbaşının bildiğinden ve öğrendiği zamandan emin değiliz. | Open Subtitles | لا زالنا غير متأكدين مما يعرفه الكابتن ومتي عرفه |
| O olduğundan emin değiller çünkü tasması yokmuş. | Open Subtitles | لكنهم غير متأكدين أنها هى لأنها لا تلبس عقدها |
| Dallas'a geri dönmüş olabileceğini düşünüyorlar. emin değiller. | Open Subtitles | هم يعتقدون انه رجع إلى دالس لكنهم غير متأكدين |
| Ülkeler itiraf etmek istemiyor ya da sorumluluğunu almak istemiyorlar çünkü emin değiller kendi sistemlerinin nerelere ulaşabildiğinden. | Open Subtitles | الدول ليست سعيدة بإلقاء إعترافات أو إعلان مسئوليتهم عما فعلوه لأنهم غير متأكدين إلي أين قد يقود هذا أنظمتهم |
| Eğer bu yolun sizin için doğru olduğuna emin değilseniz derhal bırakabilirsiniz. | Open Subtitles | أن كنتم غير متأكدين تماماً أن هذا الطريق المناسب لكم يمكنك أن تتوقف فوراً |
| Neden sabah kalkmıyoruz gece onları kararsız ve silahsız yakaladığında bu sözleri söyle ve göz yaşlarını tut | Open Subtitles | لماذا سوف نستيقظ في الصباح عندما يجدهم الليل دون سلاح و غير متأكدين هؤلاء قالوا كلمه و إحمل دموعك |
| ...bir aileyi taşımaktan ülkenin yarısını dolaşmaktan bir hayatı geride bırakmaktan yeni bir maceraya atılmaktan emin değildik. | Open Subtitles | كنا غير متأكدين ــــــ غير متأكدين بشأن أنتقال العائلة ــــــ في منتصف طريق البلدة ـــــ |