Üçüncüsü ise, diğerlerinin mükemmel olmasını beklemek. Bu da diğer insanlara gerçekçi olmayan standartlar yükler. "Eğer birinden bir şey istersem mükemmel olmasını beklerim." | TED | والثالثة هي الكمالية الدافعة من الغير إلزام الآخرين بمعايير غير واقعية "لو طلبت من أحدهم فعل شيء فأنا أتوقعه أن يقوم بفعله بشكل مثالي" |
Belki sizi gerçekçi olmayan standartlara tabi tutuyorum. | Open Subtitles | ربما... ربما أنا حملتّكم لمعايير غير واقعية |
Ayağa kalkıp şöyle demekten korkuyorlar: "Evet, ben bir feministim. ", o etiketin anlamından korktuklarından, gerçekçi olmayan beklentilere uygun olarak yaşayamamaktan korktuklarından. | TED | إنهن خشين أن يقفن ليقلن : "نعم، أنا مناصرة للمرأة" خوفاً من ما تعني هذه التسمية، خوفا من عدم القدرة على الارتقاء إلى مستوى توقعات غير واقعية. |
Teterboro inişinde gerçekçi olmayan iniş açısı var. | Open Subtitles | هبوط في (تتربورو) بزاوية مائلة غير واقعية |
El işi ürünler satmıyordu ve yaptığımız finansal plan hiç gerçekçi değildi. | TED | والمنتجات اليدوية لم تباع، والخطة المالية التي قمنا بتحضيرها كانت غير واقعية ابدا. |
Aslında fikrini beğenmemiştik. Hiç gerçekçi değildi. | Open Subtitles | أتعلم، نحنُ لم نحب فكرته حتى لقد كانت غير واقعية بصورة كاملة |
- Hayallerimiz pek gerçekçi değildi. | Open Subtitles | - أحلامنا كانت غير واقعية |