"فأفضل" - ترجمة من عربي إلى تركي

• tercih ederim
• gittikçe
• en
• iyi bir duruma

Eğer seks yapacaklarsa güvenli bir yerde yapmalarını tercih ederim.
لو أنهما سيتضاجعان، فأفضل أن يقوما بذلك في منزل آمن

Eğer söylerlerse bana seni terk etmemi, tercih ederim güneşin ışımamasını.
لو أخبروني أنك رحلت فأفضل أن تتوقف الشمس ! عن الإشراق

Çünkü eğer sana tamamen sahip olamayacaksam, hiç olmamayı tercih ederim.
إذا لم أستطع الحصول عليكِ كلكِ . فأفضل أن

Bu iş gittikçe güzelleşiyor.
إنه يسير على نحوٍ أفضل ، فأفضل

Böyle zamanlarda temele inmek asıl değerlere geri dönmek en iyisidir.
حسناً، في أوقاتٍ كهذه فأفضل شيء هو العودة للأساسيات قيمكَ الرئيسية

"Her gün ve her şekilde daha da iyi bir duruma geliyorum."
"كل يوم وبكل طريقة أُصبح أفضل فأفضل"

Ama birinde silah olmak zorundaysa, bu kişinin ben olmasını tercih ederim.
حسنٌ، وأنا كذلك، ولكن إن كان لأحداً أن يمتلكها، فأفضل أن يكون ذلك أنا

Laf açılmışken, ateşli silahlardan pek hoşlanmam. Ben de hoşlanmam. Ama birinde silah olmak zorundaysa, o kişinin ben olmasını tercih ederim.
حسنٌ، وأنا كذلك، ولكن إن كان لأحداً أن يمتلكها، فأفضل أن يكون ذلك أنا

Teşekkür ederim efendim ama ben işe gelmeyi tercih ederim.
شكراً لك، سيدي، لكن إن لم تمانع فأفضل أن آتي للعمل

Hepsi senin için aynıysa, yalnız yemeyi tercih ederim.
و إن كنتِ لا تمانعين فأفضل أن آكل وحيداً

Bu durumda, seni burada beklemeyi tercih ederim.
إذا كان هذا ما سيحدث, فأفضل البقاء هنا.

Eğer iki ölü adamın isimlerine çamur atmak niyetindeysen benim iki adamımın, iz peşinde koşacağına, gerçek sorular sormanı tercih ederim.
إذا كنت تريد التشكيك بإسمي رجلين ميتين إثنين من رجالي... فأفضل أن تدخل إلى بيت القصيد

...yapmaya kararlıysan Charlie'yi yapmanı tercih ederim.
إن كنتِ مصممة على فعل شيء غبي الليلة فأفضل أن يكون مع (تشارلي)

Eğer Marcel ile aranızda bir çatışma çıkacaksa ailemin kaçınılmaz galibin tarafında yer almasını tercih ederim.
لكن إن كنت تخطط أنت و(مارسل) للتحارب فأفضل أن تكون أسرتي مع الفريق صاحب النصر الحتميّ.

Bunu bana soruyorsan yapmamanı tercih ederim.
إن كنت تسألينني... فأفضل ألا تنفذي.

Evet, bu gittikçe daha da iyi oluyor.
حسنا ، بدأ الأمر يغدو أفضل فأفضل

gittikçe daha iyi oluyorlar.
إنّهم يصبحون أفضل فأفضل

Gece gittikçe daha da iyi olmaya başlıyor.
هذه الليلة تصبح أفضل فأفضل.

Yapılacak en iyi şey, Doakes'un son günlerini araştırmak olur.
إذاً فأفضل شيء نفعله هو التحقق من أيام دوكس الأخيرة

Davranışımın en güzel yanı bence gerçek olması.
فأفضل شيء حول موقفي، أعتقد بأن ذلك حقيقي.

Bu sebeple en iyi savunma tekniğimiz fark edilmemek olacaktır.
فأفضل استجابة دفاعية هي محاولة التّخفّي