| Davanın özel durumu göz önüne alınarak mahkeme bir uygulama değişikliğine gidecek. | Open Subtitles | نظرًا إلى الظروف الخاصة المحيطة بهذه القضية فإن المحكمة ستتخذ إجراءات خاصة |
| Davanın özel durumu göz önüne alınarak mahkeme bir uygulama değişikliğine gidecek. | Open Subtitles | نظرًا إلى الظروف الخاصة المحيطة بهذه القضية فإن المحكمة ستتخذ إجراءات خاصة |
| mahkeme başarısız olsaydı yasa onun diğer çocuklarını kabul etmezdi. | Open Subtitles | وعدم اثبات ذلك أمام المحكمة، فإن المحكمة لن تعترف بالأطفال الآخرين. |
| Ayrıca mahkeme kendi işine bakmalı. | Open Subtitles | بالإضافة لذلك فإن المحكمة يجب أن تتذكر شئونها الخاصة |
| Bu yüzden, mahkeme, Kanji Lalji Mehta'nın davasını kabul etmiştir. | Open Subtitles | لذلك ، فإن المحكمة تقبل قضية كانجي الجي ميهتا |
| - Bu durumda, mahkeme sana son şans olarak beş ay veriyor. | Open Subtitles | لا - ..في هذه الحالة فإن المحكمة ستعطيك شهر وهذه فرصتك الأخيرة |
| Bayan Alvarez'in uyarısına rağmen, mahkeme Bay Asher'in performansından ters müdahale çekebilir. | Open Subtitles | رغم تحذير الآنسة ألفاريز فإن المحكمة قد افترضت الإدانة والجرم |
| Kısa bir ara vereceğiz ardından mahkeme kararını açıklayacak. | Open Subtitles | سنأخذ استراحة قصيرة وبعد ذلك فإن المحكمة ستعلن الحكم |
| Eğer avukat tutmazsanız, mahkeme sizin için bir tane tutacaktır. | Open Subtitles | إذا كنت لا تستطيع تحمل محام ، فإن المحكمة تعين واحد بالنسبة لك . |
| Efendim eğer agresif davranırsak ve imparatorluk askerlerini yok edersek mahkeme Weibo'ya karşı harekete geçecek. | Open Subtitles | سيدي إن تصرفنا بعدوانية، ودمرنا القوات الإمبراطورية، فإن المحكمة سجَنَّدَ ."ضد "ويبو |
| Ancak şu anda, bay Hillard'ın yaşayacak bir evi ve bir işi olmadığından mahkeme, velayetin bayan Hillard'a verilmesine karar vermiştir. | Open Subtitles | على أية حال نظراً لعدم إمتلاك السيد (هيلارد) لمنزل أو عمل حالياً فإن المحكمة تمنح حق الوصاية للسيدة (هيلارد) وحدها |
| Yoksa mahkeme sizi suçlu bulacak. | Open Subtitles | وإلا فإن المحكمة ستدينك |
| mahkeme, Munna'nın beraatına karar vermiştir. | Open Subtitles | لذلك, فإن المحكمة تبرئ مونا |
| Onlar mahkemeye oğullarının yasadışı tutuklandığını söylerse o zaman, mahkeme polis merkezinden mahkemeye bilgi vermesi için bir polis talep edilecek.' | Open Subtitles | وإذا كانوا نقول للمحكمة... ... أن شخصا ما قد يحبس ابنه بطريقة غير مشروعة... ... ثم، فإن المحكمة تأمر الشرطة في آن واحد... |
| Bu nedenle mahkeme, Lavenworth cezaevindeki tutukluluk halinizin devamına 8 kasım 1918 tarihine dek hücrede tutulmanıza ve o tarihte asılarak idam edilmenize karar vermiştir. | Open Subtitles | ولهذا فإن المحكمة الآن تعتبر تحكم وتأمر بأن توضع تحت الحبس الاحتياطي بإشراف مدير سجن (لافينويرث) ويتم التحفظ عليك بالسجن الانفرادي هناك حتى الثامن من نوفمبر 1918، |