| Vanek, beni öldürmeyecek biri için ateş etmeyi çok seven arkadaşların var. | Open Subtitles | فانيك ، بالنسبة لرجل لا يريد قتلي يبدو رجالك سعيدين بضغط الزناد |
| Schmidt'in dediğine göre bu Vanek çip satan şehirdeki tek kaçakçıymış. | Open Subtitles | اسمع ، شميت قال بأن هذا الرجل فانيك هو المهرب الوحيد في المدينة |
| Vanek de çip, tamam mı? | Open Subtitles | اسمع ، لدينا النقود و فانيك لديه الرقائق |
| O SUV'ler dün Vanek'in evinin önündeydi. | Open Subtitles | هؤلاء هم حراس فانيك رأيناهم عندما اشترينا الرقائق |
| Beyler eğer Vanek buradaysa hemen gitmemiz gerek. | Open Subtitles | يا رفاق ، إذا كان فانيك هنا فعلينا المغادرة بسرعة |
| Öyleyse neden Vanek'i görünce hemen kaçmaya kalkıştığını açıkla. | Open Subtitles | إذاً فسر لماذا فررت أول واحد فينا عندما رأيت فانيك قادم |
| Pompalının devre dışı kaldığını biliyorum ama tabanca olduğu sürece Vanek buraya giremez. | Open Subtitles | اعني انني أعرف بأن البندقية فرغت لكن طالما لديك هذا المسدس فانيك لا يمكنه الدخول لهنا |
| Vanek'in 10 adamı var ve iyi silahlılar. | Open Subtitles | فانيك لديه عشرة رجال و هم مدججين بالسلاح |
| Schmidt Vanek'i FBI'a satmaya çalıştı şimdi de Vanek bizi Palm Drive'daki bir fabrikada kıstırdı. | Open Subtitles | شميت حاول تسليم فانيك للفيدرالين و الآن فانيك يحاول النيل منا في مصنع في بالم درايف |
| Tamam, bu onları bir süre tutar ama Mike Vanek çok arzulu görünüyor. | Open Subtitles | هذا القفل سيعقيهم قليلاً لكن يا مايك ، فانيك يبدو متلهف |
| Belki de Vanek'le konuşması için Schmidt'i dışarı göndermeliyiz. | Open Subtitles | ادخلوني لهناك ربما نرسل شميت للتحدث مع فانيك |
| Eğer Vanek bizi öldürünce tüm odayı alevlerin saracağını düşünürse, o zaman belki bunu iki kez düşünür. | Open Subtitles | إذا فكر فانيك بقتلنا هذه الغرفة ستلتهمها النار عن آخرها حينئذٍ ربما يعيد التفكير |
| Umalım da Vanek de aynısını düşünsün. Haberin olsun, bu fikirden nefret ettim. | Open Subtitles | فلنأمل أن يشعر فانيك مثلك للتذكير فقط ، أنا أكره هذه الفكرة |
| Kendimi tekrarlamaktan nefret ediyorum ama Schmidt'in oraya gidip bunu Vanek'le halletmesi gerek. | Open Subtitles | أكره ان أكرر نفسي و لكن على شميت أن يخرج و ينهي الأمر مع فانيك |
| Vanek'in bana işkence yapmak istediğini, öldürmek istediğini ve biraz daha işkence yapmak istediğini biliyordun. | Open Subtitles | أنت تعلم بأن فانيك أراد تعذيبي قتلي أو تعذيبي أكثر |
| Vanek gözlerinde gerçek korkuyu görmeliydi, yoksa adamlarını trafoya doğru çekmezdi. | Open Subtitles | كان على فانيك أن يرى الخوف في عينيك و الا ما أرجع رجاله إلى ما خلف المولد |
| Vanek senin işinin peşinde. | Open Subtitles | لا تخادعني ، فانيك يسعى وراء أعمالك |
| Vanek konuşmak istiyorsan benimle konuşacaksın. | Open Subtitles | فانيك إن أردت التحدث ، فليكن معي |
| Tamam acele et zira Vanek'in adamları girmek üzereler. | Open Subtitles | أسرع لان رجال فانيك على وشك الدخول |
| Vanek'in adamları kapının önündeler. | Open Subtitles | لا يمكنك ، رجال فانيك خارج الباب |
| Frank Vannick. | Open Subtitles | فرانك فانيك. |