| majesteleri bilmelidirler ki, kendilerine çok güçsüz ve bozulmuş eyalet miras kalmıştır. | Open Subtitles | فخامتكِ يجب أن تعرفي أنكِ ورثتي أكثر الحالات خطرًا وإنحطاطًا |
| majesteleri bu konudaki isteğinizi elde edeceksiniz evlenmeyi kabul ederseniz. | Open Subtitles | فخامتكِ ستحسنين كل هذه الأمور إذا وافقتي على الزواج |
| majesteleri, gerçek şu ki kentin tüccarlarının zorlamasıyla halk deniz ejderhası için ayinler düzenliyor. | Open Subtitles | أقدّم تقرير إلى فخامتكِ. الحقائق هي كالآتي. عامة الشعب كرّسوا الطقوس لتنين البحر لأن تجار المدينة إستدعوهم. |
| Rahipler siz Majestelerinin görevden alınması gerektiğini düşünüyorlar. | Open Subtitles | الأساقفة مازالوا يطالبون بإزالة فخامتكِ لقد وجدوا دعم في كل مكان |
| Majestelerinin alicenaplığı okyanusları kucaklamaya yeter. | Open Subtitles | شهامة فخامتكِ واسعة بما فيه الكفايه لتحتضن المحيطات |
| Ancak Tanrı biliyor ki tüm tavsiyelerim Majestelerinin tahtını korumak içindi. | Open Subtitles | ... بالرغم أن الرب يعرف أن كل نصائحي كانت لضمان عرش فخامتكِ |
| majesteleri. Bu garip alete fotoğraf makinası deniyor. | Open Subtitles | فخامتكِ, هذه البدعة تدعي آلة تصوير. |
| majesteleri, bu harika bir haber. | Open Subtitles | فخامتكِ , هذه أخبار مدهشة جدًا |
| majesteleri onun benim de babam olduğunu unutuyor. | Open Subtitles | فخامتكِ لقد نسيتي أنه كان أبي أيضا |
| Dük sizinle tanışmak istiyor majesteleri. | Open Subtitles | الدوق متلهف جدًا لمقابلة فخامتكِ |
| Şimdi de majesteleri evliliğin kutsallığıyla alay ediyor. | Open Subtitles | الآن فخامتكِ تسخرين من قداسة الزواج |
| Sizi korumak benim görevim, majesteleri. | Open Subtitles | إن عملي هو حماية فخامتكِ |
| Lütfen, lütfen majesteleri... | Open Subtitles | أرجوكِ ، فخامتكِ. |
| majesteleri. Hanımefendi. | Open Subtitles | فخامتكِ ، سيدتي |
| majesteleri, en derin saygılarımla... | Open Subtitles | فخامتكِ ، مع أعظم احترامي |