| Silikon gurusu Francis Benoit para için La Honda'yı terketti. | Open Subtitles | رجل السليكون فرنسيس بينويت إستقال من لاهوندا سعياً وراء المال. |
| Burada St. Francis'ten hiç ama hiç ayrılmayacağın orayı hiç terketmeyeceğin çıktı. | Open Subtitles | يقول لن تغادري أبداً شارع فرنسيس وأنك لن تفعلي هذا بعد اليوم |
| İşte Akıllı Tasarım öyle değil. Francis Crick öyle olduğunu söylemezdi. | TED | حسنا، ليس بتصميم ذكي..ليس من فرنسيس كريك. |
| San Francisco'daki San Francis akademisinde ders veriyoruz. | Open Subtitles | إننا نعلم في أكاديمية القديس فرنسيس في سان فرانسيسكو |
| Senin dirilip ayağa kalkan Frances olduğunu sandım. | Open Subtitles | لقد إعتقدكي فرنسيس العائدة من الموت |
| Francine olsa gülerdi ne güzel. | Open Subtitles | اللعنة , لو ان (فرنسيس )كانت هنا لكانت قد بدأت بموجة الضحك |
| -Zaten çok kısa bir süre sonra... San Francis kapanmış olacak. | Open Subtitles | أيتها الأخت قريبا مدرسة القديس فرنسيس ستغلق نهائيا |
| Eski Francis'in küllerinden, ...kararlılık ve cesaret dolu yeni bir adam doğdu. | Open Subtitles | من رماد فرنسيس ظهر رجل جديد مُلا بالجرأة والتصميم |
| Francis'i toplulukta, aşağılayıcı ve utandırıcı bir şekilde küçük düşürmek. | Open Subtitles | أن نصفع فرنسيس بطريقة علنية مؤلمة ومخزية. |
| Francis'i daha güzel, hızlı ve küçük birşeyle utandırırız. Gelecekjenerasyonun eMagi'si. | Open Subtitles | نفجر فرنسيس بشيء أجمل وأسرع وأصغر الجيل الثاني من إيماجي. |
| Benim adım Curtis Reese, ve Francis onu çalmadan evvel eMagi'nin dizaynına yardımcı oldum. | Open Subtitles | إسمي كيرتس ريز وأنا مصمم رئيسي في الإيماجي. قبل أن يسرقه فرنسيس. |
| Burda kimseye ihtiyacım yok. Ben Francis Benoit'yim. | Open Subtitles | أنا لا أحتاج أحداً في هذه المدينة أنا فرنسيس بينويت. |
| Robert Francis Kennedy 6 Haziran 1968 sabahı... Good Samaritan hastanesinde öldü. Karısı Ethel yanındaydı. | Open Subtitles | توفي روبرت فرنسيس كينيدي في مستشفى سمارتن قود في الصباح من السادس من يونيو عام 1968 |
| Francis Dereham'la cinsel ilişki, hiçbir zaman benim rızamla olmadı. | Open Subtitles | لم أكن وافقت على ممارسة الجنس مع فرنسيس ديرهام |
| Sözleriniz ve hareketlerinizle, Kral'ın sizi sevmesini sağlayıp, Francis Dereham ile olan sözünüzü gizleyerek, Kral'ın sizden doğması mümkün çocuklarının kanuni durumunu riske attınız. | Open Subtitles | مع عدة أشخاص لقد قدت الملك بالكلمات والايماءات ليحبك كما أن إخفاءك لعقدك مع فرنسيس ديرهام |
| Oğlum Francis ve Guillaume bana makarna sevdiğini söyledi. | Open Subtitles | .ابني فرنسيس وغيّوم أخبراني أنّكِ تحبين الباستا |
| Burada St. Francis'ten hiç ama hiç ayrılmayacağın orayı hiç terketmeyeceğin çıktı. | Open Subtitles | يقول "لن تغادري أبداً شارع "فرنسيس وأنك لن تفعلي هذا بعد اليوم |
| Assisi Azizi Francis'in sembolü aile efendisi. | Open Subtitles | انها رمز القديس فرنسيس الأسيزي، راعي الأسر. |
| Siz ikiniz Saint Francis'e bir şeyler içmeye gidebilirsiniz. | Open Subtitles | لماذا ؟ انتما الاثنان تستطيعان ان تجعلا القديس فرنسيس يسكر |
| Dinle. Unutuyordum. Frances teyzenle Reno'ya tatil kazandık. | Open Subtitles | إسمعي كدت أن أنسى خالتكِ (فرنسيس) ربحت رحلة إلى "رينو" |
| Yani hayır Francine. Sarayı görmeye gitmeyeceğiz. | Open Subtitles | لذا, لا , (فرنسيس) نحن لن نذهب لرؤية المكان |
| Peter, taze mango ve sana da mısır gevreği Francie. | Open Subtitles | بيتر,مانجو طازج, و كورن فيليكس لك يا فرنسيس. |