| Çocuklarınız benim sınıfımda çünkü okulda onlarla baş edebilen tek öğretmen benim. | Open Subtitles | الأولاد في فصلي لأنني المدرسة الوحيدة في المدرسة التي يمكنها التعامل معهم |
| sınıfımda yedi çeşit nane yetiştirdim. | TED | أين نعناعي؟ أزرع سبعة أنواع من النعناع في فصلي. |
| Ve bunun ne sıklıkta olduğunu merak ediyorum. Ne zaman Brian'ın bu hikayesini sınıfıma anlatsam | TED | وأتسائل عن مدى تكرار أمور كهذه يبدو أنه عندما أذكر قصة برايان ،هذه في فصلي |
| Ben 4.sınıf öğretmeniyim ve bir polis memurunun gelip sınıfımda konuşma yapmasını çok isterdim. | Open Subtitles | أنا مدرسة للصف الرابع أود أن يأتي ضابط شرطة ويتحدث إلى فصلي |
| Benim adım Jake Peralta ve New York Polis Teşkilatı'ndan yeni kovuldum. | Open Subtitles | اسمي هو جايك بيرالتا ولقد تم فصلي من قسم شرطة نيويورك للتو |
| Yedi milyon kişilik Sınıfımın birincisi olup Amerika'da yüksek lisans yapmaya kabul edildim. | Open Subtitles | بصفتي من أفضل طلاب فصلي الذييضم7ملايين.. تم قبولي للدراسة بالخارج في الولايات المتحدة |
| Bütün sınıfım burada. Onlar bu gece yaşantımızı inceleyecekler. | Open Subtitles | فصلي بأكمله هنا ، أتوا ليشاهدون المسلسل الدرامي الذي هو حياتنا |
| Bunu anlayabilirim, tabi eğer Sınıfımdaki yorumlarında biraz daha ölçülü olursan. | Open Subtitles | انا اقدر ذلك اذا كنت اكثر خصوصية مع تعليقاتك في اثناء فصلي |
| Çocuklarınız benim sınıfımda çünkü onlarla baş edebilen tek öğretmen benim. | Open Subtitles | الأولاد في فصلي لأنني المدرسة الوحيدة في المدرسة التي يمكنها التعامل معهم |
| sınıfımda sonuncu, spor müsabakalarında sonuncu. Artık bir zavallı değilim. | Open Subtitles | الأخير في فصلي , الأخير في في مجال الرياضة أنا لم أعد خاسراً |
| Birkaç ay sonra ona ulaşıp şöyle dedim: ''Mark, sınıfıma gelmek ister misin? | TED | وبعد شهرين، اتصلت به، وقلت له: "أتحب أن تأتي إلى فصلي يا مارك؟ |
| Fakat sınıfıma girdiklerinde arkadaş oluyorlar, eve birlikte yürüyorlar, ödevlerini birlikte yapıyorlar. | TED | ولكن عندما يدخلون فصلي فهم يكوّنون الصداقات، يسيرون إلى بيوتهم معًا، ويقومون بواجباتهم المدرسية معًا. |
| sınıf arkadaşlarımla beraber mezun olamayacağım yetmiyormuş gibi bir de okulu orada bitirirsem, Minnesota Üniversitesi'ne girmem için gereken eyalet eğitim bursunu da alamayacağım. | Open Subtitles | ليس فقط انني لن اتخرج مع فصلي لكنني لو انني انهيت المدرسة هناك لن استطيع ان احصل على فرصة |
| sınıf arkadaşım, dayak yediğinde kendimi hemen öne atmıştım. | Open Subtitles | لو صديقٌ في فصلي تمّت مُضايقته, فسوفَ أتدخل لمُساعدته فورًا. |
| kovuldum diye burada alışveriş yapmama karşı bir yasa yok. | Open Subtitles | لا يوجد قانون يقول بأنه لا يمكنني التبضع هنا لأنه تم فصلي |
| Sınıfımın penceresine böylece onun için de sınav kağıdı almıştım. | Open Subtitles | ثم تسلق إلى داخل فصلي لكي أتمكن من أداء الإختبار بدلا منه |
| sınıfım bunu duyana kadar bekle. Şaka! | Open Subtitles | انتظري حتى يسمع فصلي عن هذا ، أمزح |
| Sınıfımdaki oğlanlarla ciddi şeyler konuşamıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع خوض محادثة جادة .مع الأولاد في فصلي |
| Çalan ilk zille sınıfta yerimi almış olurum. | Open Subtitles | سأكون داخل فصلي في الوقت الذي يقرع فيه الجرس الأول |
| Umarım bu, sınıfımı ziyaret etmeyeceksin, demek değildir. | Open Subtitles | .أتمنى أن تظل تأتي لتزور فصلي |
| İyi de sen beni kovamazsın Çünkü senin için çalışmıyorum. | Open Subtitles | تفصلني؟ لا يمكنك فصلي لأنني لا أعمل لديك |
| Benim sınıfımdan Velma Daniels gibi. Sıradaki kim olacak? | Open Subtitles | مثل فيلما دانيلز، كَانتْ في فصلي من القادم؟ |
| Sonbahar ilkbahar ve kıştan sonra en sevdiğim mevsim | Open Subtitles | بجانب الربيع والشتاء، الخريف هو فصلي المفضّل. |
| Öğretmenleri ve Sınıftaki çocukları. | Open Subtitles | صور للأساتذة وأطفال من فصلي الدراسي أشخاص أحببتهم |