"فعلتَه" - ترجمة من عربي إلى تركي

• yaptığın
• yaptığını
• yaptığınız
• yaptıklarından
• yaptıklarını
• yaptığının
• yaptıysan

Umarım biri senin için benim için yaptığın şeyi yapar.
آمل أن يفعل لك شخصٌ ما ما فعلتَه لي للتو

Eğer yardımı olacaksa, ....bana yaptığın şeyin senin suçun olmadığını söyleyebilirim.
والآن، إن كان هذا يساعد، فسأخبرك بأنّ الذنب لم يكن ذنبك أعني ما فعلتَه بي

Bana yaptığın tek şey kulağumdan şeker çekmekti.
كلّ ما فعلتَه بي قطّ هو سحب حلوى من أذني

Beş dakika önce ne dediğini ya da ne yaptığını umursamaz.
إنه لا يهتم إطلاقاً بما قلتَه أو فعلتَه منذ خمس دقائق

Fena şekilde batırdın, ve bir gün senin ne yaptığını bulacağız.
لقد ارتكبتَ غلطةً شنيعة, ويومًا ما سوف نعرف ما الذي فعلتَه.

Kızım için yaptığınız onca şeyden sonra en azından sizi eve bırakabiliriz.
فبعدَ كلّ ما فعلتَه لابنتي... سيكون إيصالك للبيت أقلّ ما نفعله لك

yaptıklarından dolayı seni bağışladığım anlar oluyor, bağışlayamadığım zamanlar da.
هُناكَ لحظات أُسامحكَ فيها على ما فعلتَه و لحظات أُخرى لا يُمكنني مُسامحتُك

Bu, senin meselen değildi. yaptığın her şeyi bizim için yaptın.
لم يتعلّق الأمر بك يوماً، كلّ ما فعلتَه، فعلتَه لأجلنا

yaptığın işi Miguel'e öğretmekle büyük bir sorumluluk almış oldun. Taşınması zor bir yük.
إنّها مسؤوليّة عظمى أن تعلّمه ما فعلتَه للتوّ، عبء ثقيل

Tek yaptığın bu adadan kurtulmak için elimize geçen her fırsatı mahvetmekti.
كلّ ما فعلتَه قط هو إفساد كلّ فرصة أمامنا للخروج من هذه الجزيرة

Senin ise tek yaptığın bu adadan kurtulmamız için elimize geçen her fırsatı yok etmekti.
كلّ ما فعلتَه قط هو إفساد كلّ فرصة أمامنا للخروج من هذه الجزيرة

O iki kadına yaptığın şeyin sorumluluğunu tek başına taşıyamadığın için 10 yaşındaki bir çocukla paylaştın.
لم تقوَ على حمل وزر ما فعلتَه لتلكما المرأتين لوحدك فأطلعت فتى بالعاشرة عليه

Bir daha fırsat bulamam diye söylüyorum, yaptığın her şey için teşekkürler.
إن لم تسنح لي فرصة أخرى، فإنّي أريدك أن تعلم بأنّي ممتنّ لكلّ ما فعلتَه

Bize yaptığın onca şeyden sonra, gitmene izin vereceğimi mi sanıyorsun?
أتظنّ أنّي سأتركك تغادر هكذا؟ بعد ما فعلتَه بنا؟

Hiçbir şey yapmazsan seni Kabine'ye ifşa edip neler yaptığını herkese anlatırım.
إن لم تفعل شيئاً، سأفضحكَ أمام الوزارة و أخبرهم بكلّ ما فعلتَه

Sana sırt çevirirdim ama o durumda ne yaptığını gördüm.
كنتُ لأغفل عن ذلك ولكني رأيتُ ما فعلتَه في هذا الموقف

Şimdi hiçbir şey yapmazsan seni Kabine'ye ifşa edip neler yaptığını herkese anlatırım.
و الآن، إن لم تفعل شيئاً، سأفضحكَ أمامَ الوزارة و أخبرهم بكلّ ما فعلتَه

- Geri püskürtmek için İHA'ya yaptığınız şeyin gerekli olduğuna inanıyor musunuz?
بأنّ ما فعلتَه كان ضرورياً لتصدّ الطائرة؟

O odadaki her bir kişi senin yaptıklarından çok daha kötülerini yaşamış veya dinlemişlerdir.
كلّ من بتلك الغرفة قد سمع أو عاش أسوأ بكثير من أيّ شيء فعلتَه قط

Onlar için yaptıklarını yinelemeni istiyorlar.
كلّ ما فعلتَه لأجلهم، يريدون منك فعله ثانيةً

yaptığının bedelini ödemek istiyorsan, bu senin tek şansın.
إن أردتَ التكفير عمّا فعلتَه فهذه هي فرصتك الوحيدة

Ne düşündüysen, ne yaptıysan, önemli değil.
أيّاً كان ما ظننتَه، أيّاً كان ما فعلتَه لا يهمّ