| Senin için yapabileceğim bir şey olursa, bana haber ver. | Open Subtitles | إذا كان هنالك أي شيء أستطيع عمله لك فقط أعلمني بذلك |
| Müsait olunca haber ver, çünkü nezarethanedesin lan. | Open Subtitles | فقط أعلمني بالوقت الذي يناسبك لأنّك الآن موجود في السجن. أجلس. |
| Yağa ihtiyacın olduğu zaman bana haber ver. | Open Subtitles | فقط أعلمني عندما تَحتاجُ لنفط التَزْييت |
| Eğer sizin için yapabileceğim herhangi bir şey olursa, yalnızca haberim olsun | Open Subtitles | إذا كان هناك أي شيء يمكنني القيام به من اجلك فقط أعلمني |
| Çok memnun oldum. Bir şey istersen haberim olsun yeter. | Open Subtitles | أنا مسرور جدا فقط أعلمني إذا احتجت أي شيء |
| Bana haber ver, Sana birşeyler ikram edeyim. | Open Subtitles | فقط أعلمني إذا أردتني أن أحضر لك أي شيء |
| Bittiğinde haber ver. | Open Subtitles | فقط أعلمني حينما تنتهي من ذلك. |
| Sadece ilginç bir şey falan olursa bana bir haber ver istiyorum. | Open Subtitles | فقط أعلمني إذا ما حدث شيء مثير للاهتمام |
| Ama yine de bir ızgaracıya ihtiyacın olursa bana haber ver. | Open Subtitles | سأخبرك أنت بحاجة لرجل الشواء فقط أعلمني |
| Anestesi uzmanı geldiğinde bana haber ver. | Open Subtitles | فقط أعلمني عندما يحضر طبيب التخدير الى هنا... |
| haber ver, G. Ben hazırım. | Open Subtitles | فقط أعلمني يا جي, أنا مستعد |
| Çıkmak istediğinde bana haber ver. | Open Subtitles | عندما تود الخروج فقط أعلمني |
| Aklına gelen bir şey olursa, bana haber ver. | Open Subtitles | إذا فكرت بشيء، فقط أعلمني |
| Bir şeye ihtiyacın olursa haber ver. | Open Subtitles | -إذا إحتجت أيّ شئ فقط أعلمني |
| Yardım edebileceğim bir şey olursa, haberim olsun. | Open Subtitles | اذا تريدين المساعدة فقط أعلمني |