| Annesi veya babası tarafından taciz edilmediğinden emin olmak istedim. | Open Subtitles | أردت فقط التأكد أن والده لا يتحرش به أو أمه |
| Sadece bu ikisinin aralarındaki meseleyi hallettiklerinden emin olmak istiyorum. | Open Subtitles | أردتُ فقط التأكد من أنّه بمقدور هذين الإثنين أداء المهمة |
| Tamiri için gereken masrafları karşılayıp karşılamayacağınızdan emin olmak istedim. | Open Subtitles | الأن أردت فقط التأكد من انك موافق على التكلفة لتصليحهم |
| Ben sadece aramızdaki anlaşmazlığı onlara söylemeyeceğinizden emin olmak istiyorum. | Open Subtitles | أريد فقط التأكد من أن خلافنا لن يؤثر على ذلك |
| Şey, ben sadece bir kontrol edeyim dedim. Çirkin birine rastlamadım. | Open Subtitles | ...أردت فقط التأكد لأنني لم أدرك بأنك في الحقيقه |
| Sadece bunu iyice düşündüğünden emin olmak istedim ben, yardım etmek istiyorum sana-- | Open Subtitles | أردت فقط التأكد انكِ فكرتي ملياً في هذا القرار انا.. أردت فقط المساعده |
| Aslında sadece ölmeyeceğinden emin olmak için uğramıştım. | Open Subtitles | في الواقع أردت فقط التأكد من أنك لن تموت مثلاً |
| Peki, tamam. Sadece kendimizi kandırıp kandırmadığımızdan emin olmak istedim. | Open Subtitles | حسناً، أردت فقط التأكد من أننا لا نخدع أنفسنا |
| Sadece konuyu açmadan önce burada olduğundan emin olmak istedim. | Open Subtitles | أردت فقط التأكد أنه هنا قبل التحدث بشأن القضية |
| Mutlu olduğundan emin olmak istedim. | Open Subtitles | ان اريد فقط التأكد من انك على قيد الحياة |
| Bir daha peşine düşmeyeceğinden emin olmak istedim. | Open Subtitles | أردت فقط التأكد من أنه لن يحاول العودة أبدا |
| Ama vazgeçtiğim bunca şeyin sadece yüksek mahkûm etme oranı için olmadığından emin olmak istiyorum. | Open Subtitles | لكنني أريد فقط التأكد من أنني أقدم هذه الأشياء لأكثر من نسبة إدانة مرتفعة فقط |
| Ama vazgeçtiğim bunca şeyin sadece yüksek mahkûm etme oranı için olmadığından emin olmak istiyorum. | Open Subtitles | لكنني أريد فقط التأكد من أنني أقدم هذه الأشياء لأكثر من نسبة إدانة مرتفعة فقط |
| Sadece iyi olduğundan emin olmak istiyorum. - Pişmanlık duymanı istemem. | Open Subtitles | هذا صحيح، لكن أريد فقط التأكد أنك لن تندم |
| Peki, ben ve karımın bundan sorumlu tutulmadığımızdan emin olmak istiyorum. | Open Subtitles | أجل، حسناً، بأي حال، أردتُ فقط التأكد بأن زوجتي وأنا لسنا مسؤولون |
| Operasyona başlamadan yeterince hazır olduğumuzdan emin olmak istemiştim. | Open Subtitles | أريد فقط التأكد من أنّ عمليتنا لا أثر لها بما أننا انتهينا |
| Bak, her şeyin yolunda olduğundan emin olmak istiyorum. | Open Subtitles | انظري، أريد فقط التأكد من أنه لا يوجد أمرٌ خاطىء |
| - Sadece bu gece için emin olmak istedim. - Tabii, İtalyan lokantasına gideriz diyordum. | Open Subtitles | أردن فقط التأكد أنك لازلت ملتزمة بموعدنا الليلة |
| Toplantının yarın 2:30'da olduğundan emin olmak istedim. | Open Subtitles | اردت فقط التأكد ان الاجتماع لا يزال في الثانية والنصف ظهر الغد |
| Bana... meselenizi anlattılar emin olmak istiyorum-- | Open Subtitles | لقد تم إطلاعي على موضوعك أريد فقط التأكد |
| Pardon, gerçek misin diye bir kontrol edeyim dedim. | Open Subtitles | آسف، أود فقط التأكد من أنك حقيقية |