| Bu çocuklar şu an resmen döktürüyor. Yüzde 15-18 indirim olur; he de yeter. | Open Subtitles | هناك طلب كبير عليه يمكنني أن أجلب لك خمسة عشرة بالمئة أو ثمانية عشرة بالمئة، فقط قل نعم | 
| Kapının önündeyim, Derek. Beş adım ötendeyim. Sözü söyle yeter. | Open Subtitles | أنا هنا، ديريك على بعد 5 أقدام، فقط قل الكلمات | 
| Hadi söyle bana... ne kadara mal olacak? | Open Subtitles | فقط قل لي بكم ستغير رايك؟ | 
| Seninle gelmemi istemiyorsan, Brian, söyle gitsin. | Open Subtitles | إن كنت لا تريدني أن أرافقك فقط قل لي هذا يا براين | 
| Yapmama izin ver. Yapmam gerekeni söyle sadece | Open Subtitles | دعني افعلها معك فقط قل لي ماذا افعل | 
| Bunu senin yaptığını biliyorum. Sadece neden yaptığını anlat. Bak, kes şu saçmalığı, Hunter. | Open Subtitles | أعرف بأنك الذي قلت له فقط قل لي لماذا | 
| - Ediyorum de işte. | Open Subtitles | - فقط قل أنك قبلت. | 
| Hayır hayır, söylemen yeterli, sadece söyle, ama bekle bir saniye. | Open Subtitles | لا , فقط قل لى ,' قل لى , انتظر قليلا | 
| Onlara, lavaboya gideceğini söylemen yeter, dostum. | Open Subtitles | فقط قل لهم ان عليك الذهاب الى الحمام,يارجل. | 
| Tamam de yeter bir de su noktali yeri imzala. | Open Subtitles | فقط قل الكلمة وقع هنا تماماً عند الخط المنقط | 
| Adı Sally Vernon, başın sağ olsun de, yeter. | Open Subtitles | هل يجب علي قول شي لها؟ أسمها سالي , فيرنون فقط قل أنا آسف لخسارتك | 
| Kaç tane daha rasgele iş yapmak zorundayım söyle yeter. | Open Subtitles | فقط قل لي ما الوظائف العشوائية التالية التى ستطلبها منى و التى يتعين علي القيام بها | 
| Emir almayı seviyorum. Ne yapacağımı söyle yeter. | Open Subtitles | أحب تلقي الأوامر , فقط قل لي ماذا أفعل | 
| Söyle. Hadi söyle. | Open Subtitles | فقط قل ما هو | 
| Aklına gelen en edepsiz şeyi söyle gitsin. | Open Subtitles | حسناً من الواضح أنها تريد هذا فقط قل أقذر الأشياء التي تخطر الى عقلك | 
| Evet de.Yapacağını söyle.Sadece evet de | Open Subtitles | فقط قل نعم قل ستفعل ذلك فقط قل نعم | 
| O yüzden olanları anlat da gidip yatayım. | Open Subtitles | فقط قل لي ماحصل ودعني أذهب لأستلقي | 
| Evet de işte! | Open Subtitles | فقط قل نعم. | 
| sadece söyle, baba, bizi öldürmeye çalışmadığını söyle. | Open Subtitles | فقط قل لي يا أبي أنك لم تحاول قتلنا | 
| Seni havayla taşımamı istersen söylemen yeter. | Open Subtitles | إذا تحتاج نقل هوائي إلى الأسفل , فقط قل الكلمة | 
| Yönetim saçmalığı buraya kadar, ne istiyorsan onu söyle. | Open Subtitles | لا أبالي بأكاذيب الإدارة، فقط قل ما تريد. | 
| Yapma bunu, Chris. Sadece bize nerede olduğunu söyle. | Open Subtitles | لا تفعل هذا يا كريس فقط قل لي اين المال ؟ |