| Sadece elinden gelenin en iyisini yap. Kimse mucize beklemiyor. | Open Subtitles | فقط قم بأقصى ما يمكنك لا أحد يتوقع اي معجزات |
| Onun ve bizim iyiliğimiz için ne olur yap şu işi. | Open Subtitles | من أجلها و من أجلنا، أرجوك فقط قم بهذه الوظيفة الواحدة |
| yap şunu yoksa üzüleceksin Hemen dönerim,söz veriyorum | Open Subtitles | فقط قم بذلك وإلا ستندم. سأعود بسرعة . أوعدك |
| - Sadece şunu çıkar ve ben giyinirken, Jumper'a gitmelerine yardım et. - Bak, her ne kadar bunu uçurabileceğini... - ... | Open Subtitles | فقط قم بفصل هذا الشئ ، و ساعدهم على العودة للمركبة بينما أرتدى زيى الخاص |
| Sonsuzluğa doğru gönder gitsin. Sonra işlem tamam. | Open Subtitles | فقط قم بالطيران إلى الا مكان ولا يوجد اى ضرر |
| Ben yapmıyorum bunu, düzelt sadece. | Open Subtitles | هذه الاوامر ليست مني جيد لذا فقط قم به. |
| Eger öyle yemeği arası verezsem fazla mesai alırım sadece yap. | Open Subtitles | اذا انا حلقت خلال فترة غذائي سأخذ وقت اضافي على ذلك فقط قم بذلك |
| Şu gitarla antrenman yap Noel Baba. | Open Subtitles | فقط قم بالعزف على هذا الجيتار يا بابا نويل. |
| Ben HEK'im, sen de Şef. Bir şekilde yap. | Open Subtitles | انا قائد الطيران , وانت الرئيس فقط قم بفعل ذلك |
| Ödevini yap. Sınıfta kal diye göndermiyoruz seni okula. | Open Subtitles | فقط قم بواجبك نحن لا نرسلك للمدرسة لكي تسقط |
| Özür dile, birazcık ağla, isteksiz birkaç yorum yap. | Open Subtitles | فقط قم بالإعتذار ، ابكي قليلاً ، قم بلفظ بعض التعليقات المشمئزة عن نفسك. |
| Dikkatlerini dağıtacağım. Yapman gerekeni yap ve çık. | Open Subtitles | سأقوم بإلهائهم، فقط قم بما عليك فعلك ثم أخرج |
| Doğru yap..ben de sorun çıkmamasını sağliyim | Open Subtitles | فقط قم بهذا بطريقة صحيحة و أنا اقسم لك سوف أنهي الأمر |
| Hey, sıkıcı eski ruh, şimdi işini yap. | Open Subtitles | هيه يا ام الارواح المشوية، فقط قم بعملك. |
| Rol yapmak yok, gösteri yok, sadece her zaman yaptığın şeyi yap, tamam mı? | Open Subtitles | بدون تمثيل أي دور, فقط قم بما تقوم به دائما, موافق؟ |
| Bana bir iyilik yap. Gitmeden önce her yeri tıka. | Open Subtitles | فقط قم بعكل معروف لاجلي صل كل شيء بالقابس قبل ان تذهب |
| - Bak, her ne kadar bunu uçurabileceğini düşünüyorsan da, olmaz. - Sadece şu şeyi çıkar. Bu bir emirdir! | Open Subtitles | فقط قم بفصل هذا الشئ و هذا أمر |
| - Sadece dene. | Open Subtitles | فقط قم بتجربه ذلك |
| - Sadece bunu kullan Mahone. | Open Subtitles | فقط قم بما قلت لك |
| - MızıIdanmayı kes. Bu sadece su, silkele gitsin. | Open Subtitles | توقف عن النحيب، أنه فقط ماء فقط قم بهزه |
| Fermuarını aç ve sal gitsin. | Open Subtitles | فقط قم بفتح السحاب و قم بالأمر |
| Ben yapmıyorum bunu, düzelt sadece. | Open Subtitles | هذه الاوامر ليست مني جيد لذا فقط قم به. |