| Fakat bilmediği... kocasının ne kadar çok baba olmak istediğiydi. | Open Subtitles | لكنها لم تعرف فقط كم أراد زوجها أن يكون أباً |
| Bu bir kum saati, saati göstermez. Sadece ne kadar zaman geçtiğini gösterir. | Open Subtitles | إنها ساعة رملية، وهي لا تخبر بالوقت تظهر فقط كم مر من الوقت |
| Bir düşünsene... birlikte yaşamaya karar verirsek ne kadar güzel olacak. | Open Subtitles | تخيلي فقط .. كم من الرائع لو قررنا العيش مع بعضنا |
| Yani, bir çocuğun konuşmayı öğrenmesi ne kadar zaman alır bir düşünün. | TED | أعني، فكروا فقط كم من الوقت يستغرقه طفل ليتعلم الكلام. |
| Ve oturup katılımcılarına ne kadar şeker aldıklarını gözledik. | TED | ونحن نراقب فقط كم يأخذ المشاركين من الحلوى. |
| Ama benim burada olmamın sebebi, size cevabı bulmaya ne kadar yaklaştığımızı anlatmak. | TED | ولكن أنا هنا لأخبركم فقط, كم اقتربنا من الإجابة على هذا السؤال |
| Hayal edin eğer trans bireylerin ne kadar uzun zamandır eşitlik için savaştıklarını anlatsak sohbet nasıl da değişirdi. | TED | تخيلوا كيف سيتحول مجرى الحديث إذا عرفنا فقط كم من الوقت قد طالب المتحولون جنسيًا بالمساواة. |
| Buraya ne kadar basıldığını söyler misin? | Open Subtitles | الآن أخبرني فقط كم عليك أن تدفع من النقود الأصلية لتلعب؟ |
| Profesör; bu sınavın benim için ne kadar önemli olduğunu... bir bilseydin. | Open Subtitles | . . أستاذ، لو عرفت فقط كم هذا الإمتحان مهم لي |
| Kendime aşk mektupları, çiçek ve çikolata yolladım, ne kadar gözde olduğumu görsün diye. | Open Subtitles | أرسلت لنفسي خطابات غراميّة وزهور وحلوى لكي يرى فقط كم أنا مرغوبة |
| Sizlere hamamböceklerinin ne kadar ölümcül olduklarını anlatmama gerek yok galiba. | Open Subtitles | لا اعتقد انني بحاجة لأن أخبركم سكان نيويورك فقط كم مرن إن الصرصور المشترك. |
| ne kadar gelişkin bir yapıya sahip olduklarını anlamanın tek yolu onları, gece ve gündüz, suda ve karada kendi doğal ortamlarında izlemektir. | Open Subtitles | الآن فقط, بإستكشاف عالمهم الكامل فوق وتحت الماء في النهار والليل يمكن ان نقدر بالكامل فقط كم هم متطورون |
| İki buçuk asırda dünyanın ne kadar çok değiştiğine hayret ediyorum. | Open Subtitles | أنا مندهش فقط كم العالم تغير في أثنين ونصف القرن |
| Onlara Noel'de ne kadar yalnız olabileceklerini göstermemiz gerek. | Open Subtitles | نحتاج لتشويفهم فقط كم عيد الميلاد الوحيد يمكن أن يكون. |
| Sadece annene ne kadar benzediğini söylüyordum. | Open Subtitles | فقط كم انت متشابهه فى طريقة النظر مثل والدتك هذا كل شىء |
| Bu gece, ne kadar iyi olduğumu kanıtlayacağım sana. | Open Subtitles | الليلة، سوف أثبت لكِ فقط كم أنا جيد حقًا |
| Sadece sizin müziğinizin, eşim ve benim için ne kadar çok anlamı olduğunu söylemek istiyorum. | Open Subtitles | لا، أردت أن أقول لك فقط كم تعني أغانيك لي ولزوجتي |
| Sadece düşünüyordum. ne kadar şaşıracağına inanamazsın. | Open Subtitles | لقد كنت أفكر فقط كم وغد فاجأك لتكون هكذا |
| Bu işi aldığımda ne kadar yorgun olduğumu fark etmemişim. | Open Subtitles | لم أدرك فقط كم سأكون متعبة عندما تطوعت لذلك |
| Parayı senin aldığını biliyoruz. ne kadar aldığını söyle de bitsin. | Open Subtitles | نعلم أنكِ أخذتي المال لذا أخبرينا فقط كم أخذتى |