| O zaman her şey yolunda, çünkü Original Cindy'nin sözleri senet gibi değildir. | Open Subtitles | إذن فكل شيئ بخير لأن سيندي الأصلية تقوم بالأفعال وليس الكلام |
| Bu delilik. Yani, her şey tıpatıp aynı. Evde hiçbir şeyi değiştirmemiş. | Open Subtitles | انه شيئ غريب , فكل شيئ كما هو انها لم تغير أى شيئ بالمنزل |
| her şey iyi anne, babalık ve sevgi dolu ilişkilerle evde başlıyor. | Open Subtitles | فكل شيئ يبدأ من المنزل حيث الأبوة الطيبة و علاقات الود و المحبة |
| O iyiyse her şey iyidir. | Open Subtitles | فكل شيئ سيكون بخير لو أنها بخير |
| Fakat sonra adam birasını açıyor ve kızlar ona doğru geliyor bu yüzden her şey düzeliyor. | Open Subtitles | و لكن عندما يفتح هذا الرجل زجاجة البيرة ! تهرع الفتيات اليه لذا فكل شيئ يكون علي ما يرام |
| her şey tamam ve doğru olduğunda, her şey yanlıştır. | Open Subtitles | عندما يكون كل شيئ صاب فكل شيئ حينها خطأ |
| her şey tamam ve doğru olduğunda, her şey yanlıştır. | Open Subtitles | عندما يكون كل شيئ صاب فكل شيئ حينها خطأ |
| Cüzdanını almışlar. Geri kalan her şey yanmış. | Open Subtitles | لو لم يقوموا بأخذ محفظته فكل شيئ أحترق |
| her şey... | Open Subtitles | فكل شيئ ... |