| O adamın kaç yaşam kurtardığını bir düşün, kaç dünya... | Open Subtitles | فكّري في عدد الأرواح والعوالم التي أنقذها هذا الرجل |
| Yarın ölecek olsan yarın ki kaosu bir düşün. | Open Subtitles | فكّري في الفوضى لو كنتِ ستموتين غداً |
| Senin için yaptıklarımı bir düşün. | Open Subtitles | فكّري في كلّ ما فعلتُ لكِ |
| Hatrım için düşün, olur mu? | Open Subtitles | اسمعي، أسديني معروفًا، فكّري في الأمر، اتفقنا؟ |
| Bir düşünsene, yemekte insanların olması yerine insanlarla yemeğe gidiyoruz. | Open Subtitles | فكّري في هذا بشر على الغداء بدلا من بشر كغداء |
| Ön sevişmeden kazanacağımız zamanı düşün. | Open Subtitles | فكّري في الوقت الذي سنوفره من المداعبة. |
| Benim planı bir düşün. | Open Subtitles | فكّري في خطّتي مرة أخرى |
| O kadar da kötü bir durum değil. bir düşün Iz. | Open Subtitles | ًلن يكون سيّئاً جدا، فكّري في ذلك، (إيز)، |
| Tamam, ama bir düşün. | Open Subtitles | حسنٌ، الآن، فكّري في الموضوع |
| - bir düşün. | Open Subtitles | فكّري في الأمر. |
| Oğlunu bir düşün. | Open Subtitles | فكّري في ابنكِ. |
| Bunu bir düşün. | Open Subtitles | فكّري في الأمر. |
| Sadece bir düşün, tamam mı? | Open Subtitles | فكّري في ذلك فحسب، إتفقنا؟ |
| - En azından bir düşün. | Open Subtitles | على الأقل فكّري في الأمر |
| bir düşün, hadi ama. | Open Subtitles | فكّري في الموضوع. هيا . |
| bir düşün. | Open Subtitles | فكّري في الأمر . |
| Haklıyım, Yani, bunu bir düşün. | Open Subtitles | -أنا مُحق. أعني، فكّري في الأمر . |
| Hatrım için düşün, olur mu? | Open Subtitles | اسمعي، أسديني معروفًا، فكّري في الأمر، اتفقنا؟ |
| Yapma be, canım. Fedakârlıklarını düşünsene. | Open Subtitles | هيا يا عزيزتي، فكّري في كل ما تضّحين به |
| Parker bu sefer bir ısırık aldığında ilk hırsızlık yaptığın zamanı düşün. | Open Subtitles | (باركر)، عندما تقضمين هذه المرّة، فكّري في أوّل شيءٍ سرقته. |