| -Bak bakalım, o e-postayı alanlar arasında Flushing, Queens'te oturan biri var mı? | Open Subtitles | نرى ما اذا كان أي شخص حصل على هذا البريد الإلكتروني ينحدر من فلاشينغ. حصل يا. |
| Flushing Burgers'a hoş geldiniz. Siparişinizi alabilir miyim? | Open Subtitles | مرحبا بك في "فلاشينغ برقر" هل بإمكانني اخذ طلبك ؟ |
| Flushing Burger'e gelip nasıl daha başarılı olabileceğim hakkında konuştuğunu hatırlıyor musun? | Open Subtitles | هل تتذكرين مجيئك إلي في "فلاشينغ بيرجر" وقلتي لي ذالك الخطاب عن كيف يمكنني ان اصبح افضل؟ |
| Belki Flushing Burgerler'den indirimli olarak büyük boy burgerler alıp banmak için bir sos yapabilirim. | Open Subtitles | ربما يمكنني ان احصل على خصم من "فلاشينغ برجر" واعمل كمية من الصوص المكسيكي |
| Kesinlikle durdular ama benim takip ettiğim araç hala Flushing'in güneyine ilerliyor. | Open Subtitles | لكن السيارة التي أتبعها "لا تزال على جنوب "فلاشينغ |
| Denise, belki Michelle'i Flushing'deki sana bahsettiğim Çin lokantasına götürebiliriz. | Open Subtitles | "دنيس"، ربما يمكننا اصطحاب "ميشيل" إلى ذلك المطعم الصيني في "فلاشينغ" الذي كنت أخبرك عنه. |
| Bir sorunumuz var, benimle "Flushing Burgers"da buluş. | Open Subtitles | لدينا مشكله .. قابليني في"فلاشينغ برجر" |
| Flushing Burger'da sana çok kötü davrandı. | Open Subtitles | لقد كانت تعاملك بسوء في "فلاشينغ برجر" |
| Hedef Flushing'in güneyine döndü. | Open Subtitles | "الهدف إستدار إلى الجنوب في "فلاشينغ |
| Flushing'de bir barda. | Open Subtitles | في بعض شريط الغوص في فلاشينغ. |
| Flushing'de, Yeşil Ejderhalar kuralları koyanlardı. | Open Subtitles | . و في (فلاشينغ) , (التنانين الخضراء) هي من وضعت القوانين |
| Flushing her ay gelen yüzlerce Çinlinin doluştuğu yer oldu. | Open Subtitles | (فلاشينغ) أصبح موقع لطمر النفايات . لمئات الصينية . يصلون في كل شهر |
| Bu adamlar şu an Flushing'deler, yasadışı yabancılar, imparatorluklarını kuruyorlar. | Open Subtitles | . هنالك رجال في (فلاشينغ) الان , الأجانب غير الشرعيين . و أنهم يبنون الإمبراطوريات |
| Flushing'de Büro'nun da ilgisini çeken birinin dahil olduğu bir çok pislik dönüyor. | Open Subtitles | . هنالك كثير من الامور تجري في (فلاشينغ) بعض منها تهم الأشخاص . الذين يعملون في المكتب |
| Üniformalı adamlara saygısızlık etmek istemem, ama bu adamların Flushing'dekiler ile problemleri varsa, bu onların sorunu. | Open Subtitles | . لا إحترام للناس الذين بالأزرق لاكن لو هؤلاء الناس لديهم مشاكل . مع الناس الذين في (فلاشينغ) . فهذه مشكلتهم |
| Flushing Meadows, Corona Park dünya Fuarı! | Open Subtitles | (فلاشينغ ميدوز), حديقة (كورونا) , والمعرض العالمى |
| Toplantıya Flushing'den geçiş yaptım. | Open Subtitles | لقد حوّلتُ لهذا الإجتماع من (فلاشينغ). |
| - Evet Bunny kreşi, Flushing'de | Open Subtitles | -أجل، مركز (باني) بـ(فلاشينغ ). |
| Flushing'i birbirine kattığını duydum. | Open Subtitles | . سمعت بأنك أقمت الجحيم في (فلاشينغ) |
| Noah Dorfman, 316 Kuzey Flushing caddesi. | Open Subtitles | (نوح دوفرمان)، جادة نورث فلاشينغ 316 |