| Ama ne olursa olsun, ben hep yanlış yerlerde aradım. | Open Subtitles | و لكن أيما كان ، لقد كنت أبحث عنه فى الأماكن الخطأ |
| Artık insanlar için kapalı yerlerde terlemek sorun olmaktan çıktı. | Open Subtitles | كيف أن المحظوظين لم يعودوا يهتموا بمشكلة التعرق فى الأماكن المغلقة |
| Vi Yenge geçen yazdan önce gittikleri sosyetik yerlerde bu işi yapardı. | Open Subtitles | لقد كانت تقوم بذلك بأسلوب راقٍ وذكى فى الأماكن التى ذهبا إليها قبل الصيف الماضى |
| Dinle, egzotik yerlerde bununla sürekli karşılaşıyorum. | Open Subtitles | . أستمعى , هذا كل ما أحصل عليه فى الأماكن الغريبة |
| Burada daha az zaman geçirmek için Elvira'nın beni götürdüğü yerlerde daha uzun kalmayı başarmak zorundayım. | Open Subtitles | لكى أقضى وقتاً أقل وأقل هنا, يجب أن نجح فى البقاء لمدة أطول فى الأماكن التى تأخذنى إليها الفيرا. |
| Onun sayesinde, en tekinsiz yerlerde bile kendimi güvende hissediyorum. | Open Subtitles | أنا أشعر دائما بالأطمئنان حتى فى الأماكن الخطيرة . |
| Wall Street'te duymayan kalmadı. İstemediğim yerlerde bile duyuldu. | Open Subtitles | " الكلام عننا أنتشر فى " وول ستريت حتى فى الأماكن اللى مكنتش عايز اروحها |
| - Yanlış yerlerde arıyordun. | Open Subtitles | كنت تبحث فى الأماكن الخاطئه |
| Ve en güzel yerlerde.. | Open Subtitles | فى الأماكن والسباقات المفضلة |