| Yani, En sonunda gençken annemin nasıl biri olduğunu öğrenebileceğimi hayal bile edemezdin. | Open Subtitles | انة فقط مثل اننى وجدت فى النهاية ما كانت تحبة امى وهى صغيرة |
| En sonunda, 1799 yılında ordu, ülkenin kontrolünü ele geçirdi. | Open Subtitles | فى النهاية ، بعام 1799 سيطر الجيش على قيادة البلاد |
| - Isı eninde sonunda gözü eritecek. - O zaman ne yapalım, Binbaşı? | Open Subtitles | و فى النهاية ستذيب الحرارة الأيريس و ماذا سنفعل عندها أيتها الميجور ؟ |
| Ama işbirliği yapmasam bile eninde sonunda onu bulacaklarını biliyordum. | Open Subtitles | لكنى عرفت حتى لو لم اتعاون كانوا ليجدوه فى النهاية |
| Ama Sonuçta hepimiz karar verdik ki bunu yapmanı istiyoruz. | Open Subtitles | لكن فى النهاية ،وافقنا جميعاً أننا نريدكَ أن تفعل هذا. |
| Karmaşık olayları böyle basit yollarla çözmek zorundasın Nihayet. | Open Subtitles | فى النهاية ، يجب أن تجبرى الصعاب على المرور فى قنوات سهلة كهذه |
| Dinler haklkında neyin delilik neyin olmadığını tanımlayabilmemiz, ...Sonuç olarak deliliği nasıl tanımladığımıza bağlı. | Open Subtitles | تعريف ما هو جنونى وما ليس كذلك ,فيما يتعلّق بالأديان يتوقّف فى النهاية على تعريف كلمة جنون |
| En sonunda, oraya gitmeyi bıraktık. | Open Subtitles | فى النهاية ،توقفنا عن الذهاب إلى هناك و بعد ذلك ؟ |
| Siz onu En sonunda görecektiniz. | Open Subtitles | انا أخبرك , أذا كنت رأيت مارى لوميس فى النهاية لم تكن ستتسائل حول هذا |
| En sonunda birinin anlayacagini biliyordum. | Open Subtitles | اترى , كنت اعرف ان احدهم سيكتشف الامر فى النهاية |
| Bu seferki denememizde başarılı olup olamayacağımızı bilmiyoruz, fakat En sonunda her şeyi kapsayan tek bir teoriyi bulabileceğimizi umuyoruz. | Open Subtitles | أننا سننجح لكن فى النهاية .نحن نأمل أن نملك نظرية مفردة تحكم كل شىء |
| Sen dememiş miydin; iyiymiş gibi yaparsan, eninde sonunda iyi olursun. | Open Subtitles | ألم تقل لو أنك تصرفت كأنك بخير فستكون كذلك فى النهاية. |
| Sen aramazsan, eninde sonunda biri seni tanıyacaktır. | Open Subtitles | إذا لم تتصل، شخص ما سوف يتعرف عليك فى النهاية |
| eninde sonunda geri dönecektir. | Open Subtitles | فى النهاية سيضطر أن يعود حيث طبعت الشيكات |
| Sonuçta bu sadece hijyen meselesi değil, biraz hoş vakit geçirme ihtimali de var. | TED | فى النهاية هى ليست فقط مسالة نظافة، لكن من الممكن أن تكون وسيلة إستجمام أيضا. |
| Biraz penisi andırıyor, ama Sonuçta, banyodayız. | TED | يشبه القضيب نوعا ما، لكنه فى النهاية حمام. |
| İlk kiminle tanışırlarsa tanışsınlar Sonuçta hep seni tercih ettiler. | Open Subtitles | ومهما كانت التى قابلوها اولا, فأنت التى وقع عليها اختيارهم وفضّلوك عليها فى النهاية |
| Nihayet Büyük Leslie'nin işi bitti. Ben kazandım! | Open Subtitles | فى النهاية تم القضاء على ليزلى العظيم و أنا فزت |
| Nihayet dost kalarak ayrıldılar ve Nihayet bunun benim suçum olduğunu düşünmeyi bıraktım. | Open Subtitles | و إفترقا فى النهاية كصديقين و توقفت عن التفكير فى الأمر فى النهاية وقد كان هذا كله خطئ |
| Ama nadiren de olsa gösterdiği bu asilikler asıl durumun tehlikesinden çok uzaklarda. | Open Subtitles | و لكنه بين الحين و العصيان هو فى النهاية أقل خطورة |
| Çok uzun bir yol aldı Ve sonunda evine geri döndü. | Open Subtitles | لقد سافرت بعيداً ولكن فى النهاية عادت للوطن |