| Bu bant, Tong içinde gizli çalışan bir federal ajan tarafından kaydedildi. | Open Subtitles | هذا الشريط تم الحصول عليه بواسطة عميل فيدرالي يعمل داخل عصابة تونج |
| Katılıyorum, hemen t-shirt'ünü giy, burası federal bir bina, spor salonu değil. | Open Subtitles | أوافقك, إرتدي قميصك ثانية هذا مبنى فيدرالي و ليس ساحة لرفع الأثقال |
| federal ajan olarak, kimliğini ve gizliliğini koruyacağına yemin etmiştir. | Open Subtitles | وبكونه عميل فيدرالي فإنه يقسم ان يحمي هوية المخبر السري |
| Birkaç yıl sonra, onlardan biri Eyalete dönerek FBI'a Louisvillein dışında delil verdi. | Open Subtitles | بعد سنوات قليلة, سلمَ واحد منهم نفسه لدى عميل فيدرالي خارج لوي فيلي |
| Demek bir federal şerife saldırmış bir firariye ihtiyacım var? | Open Subtitles | إذاً ما أحتاج له هارب فيدرالي عنف ماريشال حكومي ؟ |
| Ama sanırım, federal bir savcının oğlu aklı selimliğin önemini anlar. | Open Subtitles | ولاكني لا أعتقد أن ابن قاضي فيدرالي سيفهم التصرف بحرية الرأي |
| Ama yine de federal kamu avukatı olmak nankör bir işe benziyor. | Open Subtitles | لكن ما زال، كونك مدافع عام فيدرالي يبدو وكأنه عمل ناكر للجميل. |
| federal bir soruşturmada işbirliğin karşılığında kantinden malzeme bahşetmeye geldim. | Open Subtitles | أتيت لتقديم العون مقابل مساعدتك لنا في تحقيق فيدرالي .. |
| Ayrıca prens, şövalye, eski bir başbakan federal bakan ve birden fazla yönetim kurulu başkanına da sahibiz. | TED | لدينا أيضًا قائد وفارس ورئيس وزراء سابق، ووزير فيدرالي سابق ومجموعة من الرؤساء التنفيذيين. |
| Bu banka için değil. federal güvencesi yok. Sadece eyalet polisi olacak. | Open Subtitles | . ليس مع ذلك المصرف ، لا يتمتع بتأمين فيدرالي مجرد بنك إقليمي ، نحن بأمان |
| Bu geceden itibaren 20 yılı federal hapishanede geçirmek mi istiyorsun? | Open Subtitles | هل تريد تمضية العشرين سنة المقبلة في سجن فيدرالي بدء من الليلة ؟ |
| Bir şey daha var : yetkililer federal bir şerifte yolluyor. | Open Subtitles | وشيئاً أخر ايضاً سيرسلون مارشال فيدرالي. |
| Yarın sabah federal denetime giriyorum! | Open Subtitles | حصلت على تدقيق حسابات فيدرالي لعين يبدأ في 7: 00 غداً صباحاً |
| Buraya öylece park edemem. Burası federal bir bina! | Open Subtitles | أسمع ، أنا لا أستطيع أن أركن أمام مبنىً مثل هذا ، إنه مبنىً فيدرالي |
| - Sana söylemiştim federal tanık davetiyesi bu. | Open Subtitles | انظري يا امرأة لقد أخبرتك انه امر احضار فيدرالي |
| Bu federal bir tekne bile olsa, Left... diğerlerinin peşine düşerler. | Open Subtitles | حتى لو كان هذا قارب فيدرالي لقد خدعوا هؤلأ الناس لكن لم يخدعونا |
| Seni öldürmekte tereddüt edeceğimi mi sanıyorsun? Ya da bu odadaki her federal ajanı? Ülkemin çıkarı için bu gerekiyorsa bunu yaparım. | Open Subtitles | هل تعتقد أني سأتردد في قتلك أو أي عميل فيدرالي لمصلحة بلادي؟ |
| Bir FBI ajanına bir kaçakla bağlantıya geçtiğimi itiraf edemem. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أعترف لعميل فيدرالي بأني أشتركت مع هارب. |
| Neden burada iki tane kimlik taşıyan üye varken FBI olarak gidiyoruz ki? | Open Subtitles | لماذا نذهب إلى هُناك بزي فيدرالي بينما لدينا عضوان لديهم بطاقات هُناك ؟ |
| Ama bu hafta cennette... kundakçılık, cinayetler... ve bir FBI ajanının canını alma girişimi de vardı. | Open Subtitles | هذا الأسبوع، شهد النعيم حريقاً مفتعلاً وجرائم قتل متعددة، ومحاولة قتل عميل فيدرالي. |
| Ama bu iş federalin işi. Herkesi bunun dışında tuttular. | Open Subtitles | لكن الأمر فيدرالي الآن قاموا بإخراج الجميع لهذا الأمر |
| Bu yüzden FBI ve polis teşkilatımız var. Ordunun Brooklyn'de dolaşmasını istemiyoruz. | Open Subtitles | لهذا لدينا مكتب تحقيقات فيدرالي وقوة شرطة نحن لا نحتاج إلى جيش في بروكلين |
| Onlara kendi yetki sahalarında takılmalarını söyle, bu iş federallerin sorunu. | Open Subtitles | حسناً .. أخبرهم ألا يدسّوا أنفهم فيما لا يعنيهم إنه شأن فيدرالي |