ويكيبيديا

    "فيستحسن" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • iyi
        
    Gelecek sefere cinayet var dediğinizde maktul görsem iyi olur. Open Subtitles سيد تيغ في المره المقبلة حين تبلغ عن جريمة فيستحسن أن أرى جثة
    - Eger refah istiyorsan, demokrat olana oy versen iyi edersin. Open Subtitles إن أردت الرفاهية فيستحسن أن تصوت للحزب الديمقراطي
    Ölsünler daha iyi o zaman! Fazla nüfus ortadan kalkmış olur. Open Subtitles إذن فيستحسن بهم أن يموتوا ويقللوا من الزيادة السكانية
    Siz Hıristiyanlar da kendi inancınızdan olanlara katılsanız iyi edersiniz. Open Subtitles أمّا المسيحيّون فيستحسن بكم الإنضمام لمعشركم
    Biraz bencilce görünme riski olsa da bu iş benim şövalyeliğimin içine etmese iyi olur. Open Subtitles بوجود حياة على المحك فيستحسن ألا يفسد هذا وسام الفروسية خاصتي
    İyi, madem elinde iş yok, en iyisi düzeltilmiş metinleri ve prodüksiyon takımının taslaklarını derle. Open Subtitles حسنٌ ، إذا كنتِ خالية الوفاض فيستحسن أن تقارني بين النسخة المنقحة ومسودة فريق الإنتاج
    Bunu yaparsak, iyi rozeti kapalı oynuyor. Open Subtitles لو فعلنا ذلك, فيستحسن بنا ان نرمي الشارة في القمامة كذلك
    Eğer eşleşeceğim kişiyi seçme hakkım yoksa, şimdi eğlensem iyi olur. Open Subtitles اذا لم أستطع إختيار مَن أتزوجه فيستحسن أن أستمتع الآن
    Bu yüzden, herkesin buradan canlı çıkabilmesi için bir anlaşma yaparsak iyi olur. Open Subtitles فيستحسن أن نعقد اتفاقاً ليواصل الجميع حياتهم.
    Senin için her şeyimi ortaya koydum. Bir şeyler öğrensen iyi olur. Open Subtitles لقد عرضت حياتى للخطر من أجلك يا (كاليجر)، فيستحسن أن تقوم بواجبك
    Eğer düşündüğüm şey oluyorsa, olmasa iyi olur. Open Subtitles إذ كان ما أظنّه هو ما يحدث... فيستحسن ألاّ يكون.
    O'Henry nin de velayetini almaya çalışmazsa iyi eder o benim gözetimimde. Open Subtitles كان في مهبلها فيستحسن ألا تحاول أن تأخذ - حضانة هنري وأنا موجودة
    Orada kim varsa hemen dışarı çıksa iyi olur. Open Subtitles أياً كان من هنا فيستحسن أن يخرج
    Cevap istiyorsak, onun burada olmaması iyi olur. Open Subtitles لو أردنا الأجوبة فيستحسن عدم وجودها
    Oh. İyi, o zaman sen gelsen daha iyi olacak. Sen, şey, sen... Open Subtitles إذًا فيستحسن أن تأتي معنا، يا...
    Yani, Hanna'ya iyi davranma rolü yapıyorsan, yapmaya devam etsen çok iyi olur. Open Subtitles لذا إن كان تلطفكِ إلى (هانا) مجرد تمثيل فيستحسن أن تواصلي ذلك
    Eğer boşanmaksa istediğin, kendini savaş için hazırlasan iyi edersin. Open Subtitles فيستحسن أن تشدّي أزرك لمعركة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد