Bu arada benim adım Favor. San Carlos'taki hükümet temsilcisiyim. | Open Subtitles | إن اسمي فيفور و أنا مسئول أمن الهنود في سان كارلوس |
Dr. Favor senin arabanın içinde seyahat etmeni istemiyor. | Open Subtitles | يقول الدكتور فيفور إنك لا ينبغي أن تركب في المقصورة |
Gözünü bile kırpmadan Bayan Favor'u vurmalarını söyleyebiliyorsan... kim bilir bizim hakkımızda neler düşünüyorsundur. | Open Subtitles | لو أنك تستطيع أن تخبرهم بقتل السيدة فيفور دون أن يطرف لك جفن فأنا أتساءل عن شعورك تجاه بقيتنا |
Ellen Favor CAM'in, yani Mastürbasyon Karşıtı Hristiyanlar'ın kurucu başkanı. | Open Subtitles | الين فيفور هي رئيسة ومؤسسة كام أو مسيحين ضد العادة السرية |
Dr. Favor hoş biri. Çok kibar. | Open Subtitles | يعجبني الدكتور فيفور لديه أشياء محببة |
Doktor Favor bizi görmemiş gibi yapıyor. | Open Subtitles | الدكتور فيفور يتظاهر بأنه لا يرانا |
Ama önce şu Favor'la konuşmam lazım. | Open Subtitles | لكن عليّ أولاً أن أتحدث إلى فيفور |
Parayı o almadı. Favor aldı. | Open Subtitles | إنها لم تأخذ النقود لقد فعلها فيفور |
Belki Favor'u bulmuşlardır. | Open Subtitles | ربما وجدوا فيفور |
Bu Doktor Favor! | Open Subtitles | إنه دكتور فيفور |
Doktor Favor! | Open Subtitles | دكتور فيفور |
Doktor Favor. | Open Subtitles | دكتور فيفور |