| Bunların üçde ikisi, 22 milyon insan... ...Sahraaltı Afrika'da yaşıyor. | TED | ثلثي هؤلاء، 22 مليون، يقطنون في إفريقيا جنوب الصحراء الكبرى. |
| Afrika'da bazı kabileler, yüzlerce - belki binlerce - yıldır köle sahibi oldular. | Open Subtitles | هناك بعض القبائل في إفريقيا ولمئات الأعوام أو الآلاف ربما قد إستملكوا العبيد |
| Her üçünden biri benim gibi Afrika'da doğmuş kadın ve erkeklerden oluşuyordu. | Open Subtitles | واحد من كل ثلاثة رجال أو نساء كانوا مثلي ولدوا في إفريقيا |
| Bu leoparı Afrika'daki 2000 yıllık bir... ... Baobab ağacında bulduk. Annesi ve büyükannesi de... ...aynı ağaçtaydı. | TED | وجدنا هذا الفهد على شجرة باوباب عمرها 200 سنة في إفريقيا, و في نفس الشجرة التي وجدنا عليها والدتها و جدتها. |
| Size, Afrika'daki bu değişimle ilgili bir hikaye anlatarak başlamak istiyorum. | TED | وأريد أن أبدأ بقصة عن التغيير في إفريقيا. |
| Annem arkadaşlarına Afrika'ya gönüllü çalışmaya gittiğimi söylemiş. | Open Subtitles | أمي قالت لأصدقائها بأنكي داهبة للقيام بأعمال خيرية في إفريقيا |
| Köle ticaretinin şeytanlık olduğuna itimadı tam olan iyi insanlar şimdi Afrika'da hür zencilerden oluşan bir koloni kurmak istiyor. | Open Subtitles | رجال الإيمان الطيبين الذين يعتقدون ان تجارة الرقيق هي تكون الشر والآن أتمنى إنشاء مستعمرة من الزنوج الأحرار في إفريقيا |
| Artık Afrika'da herkesin cep telefonu var. | TED | الجميع في إفريقيا الآن يملك هاتفاً محمولاً اليوم. |
| Salgın boyunca Batı Afrika'da yaklaşık 29.000 vaka oldu. | TED | على مدار التفشي عدد حالات المرض في إفريقيا الغربية |
| Bugün Batı Afrika'da Ebola'dan hayatta kalan 17.000'i aşkın kişi var. | TED | اليوم, هناك أكثر من 17.000 ناج في إفريقيا الغربية. |
| Biz Afrika'da bu gerçeklere çoktan dalmış durumdayız. | TED | ونحن في إفريقيا مغمورون بهذه القصص مسبقًا. |
| Oradaydım çünkü Avrupa'da büyümüştüm ve sonra Afrika'da çalışmak istiyordum. | TED | كنت هناك لأنني ترعرعت في أوروبا وأردت أن أعمل لاحقا في إفريقيا. |
| Afrika'da yaratılan sermayenin yüzde 40'nın, burada Afrika'da... ...yatırım yapılmadığını biliyor muydunuz? | TED | هل تعلمون أن 40 في المئة من الثروة في إفريقيا ، لا تستثمر في أفريقيا؟ |
| Şimdi, benden önceki konuşmacı, benden bir önceki konuşmacı... ...Idris Mohammed, Afrika'da berbat... ...liderler olduğunu ifade etti. | TED | الآن ، المتحدث قبلي ، المتحدث السابق قبلي ، محمد إدريس ، أشار إلى أن لدينا قيادة بالغة السوء في إفريقيا. |
| Bu nedenle, geleneksel Afrika'da sahip olduğumuz... ...fındıkkabuğu, yani serbest-pazar sistemiydi. | TED | اذن ، باختصار ، ما كانت لدينا في إفريقيا التقليدية كان نظام سوق حر. |
| Sömürgeciler ayak basmadan çok önce... ...Afrika'da pazarlar mevcuttu. | TED | كانت هناك أسواق في إفريقيا قبل أن يضع المستعمرون قدمهم في القارة. |
| Geleneksel Afrika'daki ekonomik sistemde, ... ...üretim araçları, özel mülkiyete ait. | TED | في النظام الاقتصادي التقليدي في إفريقيا ، وسائل الإنتاج هي ملكية خاصة. |
| Burada Allan, Afrika'daki İngilizce konuşan br cerraha minimal invazif ameliyat yapmak için gereken basit temel becerileri öğretiyor. | TED | إذن ها هو ألان يُدَرِّس جراح متكلم باللغة الإنجليزية في إفريقيا المهارات الأساسية اللازمة للقيام بعمليات التدخل الجراحي المحدود. |
| AMBE'nin ilerlemesini Afrika'daki ülkeleri renklendirerek gösterebiliriz. | TED | نظهر هنا إنتشار آيمز من خلال تلوين البلدان في إفريقيا |
| Daha kötü olansa, Afrika'daki ciddi psikiyatrist eksikliği. | TED | بل أسوء من ذلك، نعاني من نقص حاد في عدد الأطباء النفسيين في إفريقيا. |
| - Daha sonra Batı Afrika'ya gönderiliyorlar. - Öyle olmadığını biliyorsun. | Open Subtitles | التي يلقون بها في ما بعد في إفريقيا الغربية. |
| Kuşaklar boyunca Afrika'nın güneşe doymuş enlemlerinde yaşayan insanlar, daha yüksek bir melanin üretim eşiği ve daha fazla ömelanin kazandılar. Bu da ciltlerine daha koyu bir renk verdi. | TED | على مدى أجيال، تكيّف البشر الذين يعيشون في مناطق خطوط العرض المشبعة بالشمس في إفريقيا من خلال امتلاكهم لإنتاج أعلى من الميلانين والمزيد من اليوميلانين، الذي يعطي بشرتهم درجة أغمق. |