| Askeri istihbarat, rüzgarın ters yönde estiği ve havanın gazın işe yaramayacak kadar soğuk olduğuydu. | Open Subtitles | لحكمة ما فقد كانت الرياح تهب في الاتجاه الخاطئ.. و الجو أبرد من أن يعمل الغاز |
| Benim yanlış yere bakmama yol açtı ve elimi kaybettim. | Open Subtitles | لقد جعلني أنظر في الاتجاه الخاطئ و قطعت يدي |
| Eğer sen de yanlış yere bakarsan, kelleni kaybedersin. | Open Subtitles | يمكنه أن يجعلك تنظرين في الاتجاه الخاطئ و تجدين نفسك قد فقدتِ رأسك بأكملها |
| Pockets, Sean'a söyle yanlış tarafa bakıyor. | Open Subtitles | بوكيتس، أخبر شون أنه ينظر في الاتجاه الخاطئ. |
| Açık ki, ilişkilerimize yanlış şekilde başladık. | Open Subtitles | من الواضح اننا بدأنا علاقاتنا في الاتجاه الخاطئ |
| Sen de tıpkı gardiyan gibi yanlış yere bakıyorsun. | Open Subtitles | وأعتقد بأنك تبحث في الاتجاه الخاطئ مثل جيوارد تماما |
| Ve bence, belki de saf zihinlerin ve saf fikirlerin bu bedensel buluşma yeri gibi düşünülen sanal alan fikri bizi yanlış yere yönlendirdi. | TED | وأعتقد، في الواقع، كما تعلمون، ربما تلك الفكرة المبكرة للفضاء الإلكتروني كنوع من مكان الالتقاء اللا جسدي للعقول النقية والأفكار النقية قد أرسلتنا في الاتجاه الخاطئ. |
| yanlış yere bakıyorsun. | Open Subtitles | أنتم تبحثون في الاتجاه الخاطئ. |
| Oğlumu yanlış tarafa sürükleyerek yardım edebildiğim için mutluyum. | Open Subtitles | أنا مسرور لأني استطعت المساعدة بإعطاء ابني دفعة صغيرة في الاتجاه الخاطئ |
| Seyircilerin içindeki roket uzmanları için, yaptığınız şeye gıpta ediyorum, cesaretinizi takdir ediyorum fakat roketleriniz yanlış tarafa yöneltilmiş. | TED | الى مطلقي الصواريخ في الجمهور، أنا أحب ما تفعلون، انا أعشق الشجاعة، انا أعشق الاقدام، ولكن صواريخكم موجهة في الاتجاه الخاطئ الملعون. |
| İyi de yanlış tarafa ilerliyorsun. | Open Subtitles | نعم ,حسنا, انك ذاهب في الاتجاه الخاطئ |
| Biz yanlış şekilde gidiyoruz. Bu geride. | Open Subtitles | إننا نذهب في الاتجاه الخاطئ إنه خلفنا |
| Bak, yanlış şekilde yapıyorsun. | Open Subtitles | أنت تتجه في الاتجاه الخاطئ |