| Son 18 saatimi kütüphanelerde, internette bir şeyler arayarak geçirdim. | Open Subtitles | لكن بعد قضاء 18 ساعة في القراءة في الانترنت والمكتبات |
| Şimdi, dün gece internette dolaşıyordum ve aklıma bir fikir geldi. | Open Subtitles | لقد كنت أتصيد أفكار في الانترنت الليلة الماضية وحصلت على فكرة |
| İnternette, üç yıl kadar evvel yazılım girişimini satıp müthiş para kazandığı ve vergi ödemekten hiç hoşlanmadığından başka pek bir bilgi yok. | Open Subtitles | ليس هناك الكثير عنه في الانترنت عدا انه قد صنع حمولة شاحنة من المال منذ حوالي 3 سنوات من بيعه برنامج بدء تشغيل |
| İnternette yaygın olarak paylaşılan, yüzünün maymuna benzetildiği, oynanmış bir resim vardı. | TED | كان هناك صورةٌ قد انتشرت بشكلٍ كبيرٍ في الانترنت حيث تم تشويه وجهها لتشبه قردًا. |
| Bunların nasıl giyildiğini öğrenmek için internete baktım. | Open Subtitles | بحث في الانترنت لأرى كيف يارفاق ينبغي ان ترتدوا هذة. |
| Sana yeni bir tane alacağım. İnternette DVD player'lı bir tane görmüştüm. | Open Subtitles | لقد رايت واحد في الانترنت مع مشغل دي في دي |
| Sana yeni bir tane alacağım. İnternette DVD player'lı bir tane görmüştüm. | Open Subtitles | لقد رايت واحد في الانترنت مع مشغل دي في دي |
| Böylece, televizyondaki bir filmdeki çeşitliliğimiz ile, ve tabiki, internette. | Open Subtitles | وهكذا .. ننوع أفلامنا على التلفاز وبالتأكيد في الانترنت |
| İnternette, vücut dili, terleme, ses kalitesi işini bilir bakışlara baktım. | Open Subtitles | لقد اطلعت على هذه الأمور في الانترنت لغة الجسد, التعرق نوعية الصوت |
| Haberin yok ama İnternette senin için düzenlenen bir kelle avı var. | Open Subtitles | .تبا هناك مكافأة وضعت من أجلك في الانترنت |
| Yüzün internette ve kellene ödül koyulmuş. | Open Subtitles | وجهك معروف في الانترنت و هناك ثمناً مقابل رأسك |
| Yüzün internette, kellene ödül koyulmuş. | Open Subtitles | وجهك موجود في الانترنت و هناك ثمن مقابل رأسك |
| Dün gece sabaha kadar internette araştırma yaptım. | Open Subtitles | كنت صاحياً ليلة البارحة أبحث في الانترنت |
| Ama sakın seks yaparken caz dinlemeyin çünkü internette okuduğuma göre bebeği gay yapıyormuş. | Open Subtitles | لكن لا تسمع أي موسيقى جاز خلال ممارسة الجنس لأني قرأت في الانترنت أن ذلك يتسبب بشذوذ الطفل |
| Söylemem gerek, asistanım tüm sabah internette sizi araştırdı. | Open Subtitles | يجب أن أخبركِ مساعدي كان يبحث عنكِ في الانترنت طوال الصباح |
| İnternette yazana göre dünyanın en uzun adamı Çinli'ymiş. | Open Subtitles | مكتوب في الانترنت أن أطول رجل في العالم هو من الصين الكثير من الاسرار لنحتفظ بها |
| Araştırdım ama internette onunla ilgili bir şey yok. | Open Subtitles | لقد بحثت عنها في الانترنت لا يوجد أي معلومات |
| İnternette okumuştum doktorların hastalarının kimliğini vajinalarından tanımaları mümkün oluyormuş. | Open Subtitles | انا قرأت في الانترنت انه كان من الممكن للاطباء ان يحددوا هوية المريضات من خلال المهبل الخاص بهن |
| Sadece TV'de gördükleri, radyoda duydukları veya internette seyrettiklerini geri kusuyorlar. | Open Subtitles | يعيدون قول ما يرونه على التلفاز ، والراديو أو يتصفحونه في الانترنت |
| Ama öğrenmek için internete bakmamayı tercih ederim. | Open Subtitles | ولكنني أفضل عدم البحث في الانترنت عن هذا |