| Hafta sonunu Plajda geçirecektik. | Open Subtitles | ولكنك قلت بأننا سوف نقضي عطلة نهاية الأسبوع في الشاطئ |
| Plajda olsaydık, Kelso çoktan suyu boylamıştı. | Open Subtitles | اذا كنا نحن في الشاطئ كيلسو سيكون في الماء الان |
| Sahilde bulduğumuz lastik okülerden bir şey çıktı mı? | Open Subtitles | هل وجدت شيئاً من قطعة العين المطاطية في الشاطئ ؟ |
| Sahilde kalirim, sen de gelirsin. | Open Subtitles | يمكنني أن أبقى في الشاطئ وتأتي أنتَ إلى هناك |
| Mayolarımızla kumsalda olabilirdik. | Open Subtitles | نحن يمكن أن يكون في الشاطئ بالبكيني لدينا. |
| Kum saati kumsalda olacağını belirtiyor. | Open Subtitles | ،الساعة الرمليه تشير إلى الرمل و هذا يعني أنها في الشاطئ |
| Çalışmalarından bahsediyorum. Gazeteleri okudum. South Beach'teki son olaydan sonra, seninle tanışmam gerektiğini anladım. | Open Subtitles | كلا, عملك, لقد قرأت الجرائد, بعد ما حصل مؤخراً في الشاطئ الجنوبي |
| Neden kuzey kıyısında gittiğine dair bir fikriniz var mı? | Open Subtitles | أهناكَ أي شئ قد تعلمينهُ عن لماذا كانت هناكَ في الشاطئ الشمالي؟ |
| Biz de o gün Plajda olanları hatırlayıp gülüşürüz. | Open Subtitles | وسنضحك على كل الامور المضحكة التي حدثت في الشاطئ ذاك اليوم |
| Ben tüm yıl boyunca Plajda yaşıyorum. | Open Subtitles | أنت تعرف، أنا أعيش في الشاطئ على مدار السنة. |
| Birkaç gün kalmak istiyorum. Jakob Plajda işini halledecek. | Open Subtitles | أريد أن أمكث هنا لبضعة أيام ، جيكوب سيلتقط لي صور في الشاطئ |
| Bu yıl Plajda gözlük takmayanların insanların diline düşeceğini okudum. | Open Subtitles | لقد قرأت معلومة أنّه ،إن لم تضعيها في الشاطئ هذا العام فسيلوكك النّاس بألسنتهم |
| Üç gün sonra Sahilde bikiniyle dolaşıyor olacaksın. | Open Subtitles | ثلاثة أيام وأنتِ تسيرين في الشاطئ بالبكيني |
| Beni o Sahilde ektiğin için sana kızmalıyım | Open Subtitles | من المفروض أن أكون غاضباً منك بسبب هذا اليوم في الشاطئ. |
| Şimdi fark ettim. Sahilde bugün bizden başka kimseyi göremedim. | Open Subtitles | أدركت للتو أنني لم أرى شخصاً واحداً في الشاطئ طِوال اليوم. |
| Ayrıca, Sahilde bedavadan bir hafta sonu. | Open Subtitles | بالأضافة على أنّها إجازة مجّانيّة في الشاطئ |
| Bazen bir kumsalda, bazen bir ormanda bazen küçük bir kasabada dururduk. | Open Subtitles | أحياناً ينتهي بنا الأمر في الشاطئ أحياناً إلى الغابة، أحياناً إلى بلدة صغيرة |
| kumsalda melek figürü yaparken kendini çekmek için de kullanmıştın. | Open Subtitles | قد استخدمتها لتصوير نفسك في الشاطئ و انت تقوم بحركة ملاك الرمال |
| kumsalda melek figürü yaparken kendini çekmek için de kullanmıştın. | Open Subtitles | قد استخدمتها لتصوير نفسك في الشاطئ و انت تقوم بحركة ملاك الرمال |
| Dinle, kumsalda söylediklerimi unut gitsin. | Open Subtitles | اسمعي ، كل تلك الاشياء التي قلتها في الشاطئ. |
| Anne, South Beach'teki patlamanın sebebi bir bombaydı ve biz kimin sorumlu olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | آماه, الإنفجار في الشاطئ الجنوبي كان عبارة عن قنبلة |
| Bırak Eddie Long Beach'teki işi ayarlasın önce. | Open Subtitles | دع ايدي يثبتك في الشاطئ |
| GPS'e göre lastik patlamadan önce son durduğu yer kuzey kıyısında bir bar. | Open Subtitles | وفقَ بيانات الجهاز اخر مكانٍ توقفت فيهِ قبلَ أن تتوقف السيارة كان حانةً في الشاطئ الشمالي |