| Acil serviste yapılan kontrollere göre, kanında yüzde 10 oranında alkol bulunmuş. | Open Subtitles | حسب تقرير المعمل في الطوارئ فقد كانت نسبة الكحول في دمه 0.10 |
| Acil serviste yukarı ve aşağı sindirim sistemine bakmışlar. | Open Subtitles | لقد أجروا في الطوارئ فحص معوي للجزء العلوي و السفلي. |
| Ve Acil serviste bir günlük bekleyiş var, o yüzden bunu şimdi çıkaracağız. | Open Subtitles | و اليوم مزحوم في الطوارئ , لذا سنخرجه الان |
| Mark, arabanın yanında kal. Yangın çıkışına bir adam yolla. | Open Subtitles | "مارك " أنتظر في السيارة وأجعل أثنين من رجالك في الطوارئ |
| Mark, arabanın yanında kal. Yangın çıkışına bir adam yolla. | Open Subtitles | "مارك " أنتظر في السيارة وأجعل أثنين من رجالك في الطوارئ |
| Hastanın kocası Acil Servis görevlisini bilgilendirmişti. | Open Subtitles | جوز المريضة اخبرنا بذلك عندما كانت في الطوارئ |
| - Küçük numaranızın Acil serviste beni dışarda bırakması, oldukça etkileyiciydi. | Open Subtitles | أعجبتني تلك المناورة التي قمتِ بها في الطوارئ |
| - Küçük numaranızın Acil serviste beni dışarda bırakması, oldukça etkileyiciydi. | Open Subtitles | أعجبتني تلك المناورة التي قمتِ بها في الطوارئ كانت ساحرة |
| - Acil serviste yoğunluk var. | Open Subtitles | اسمع، المكان مزدحم للغاية هنا في الطوارئ |
| Hayır, Dr. Kepner'in Acil serviste hastaları var, git ona yardım et. | Open Subtitles | لا، د. " كيبنر " لديها مريضين في الطوارئ اذهبي لمساعدتها |
| Acil serviste üç kişi bekliyor. | Open Subtitles | لديك 3 استشارات تنتظرك في الطوارئ. |
| İtfaiye şefim, Acil serviste. | Open Subtitles | الاطفائي انه في الطوارئ |
| Bana Acil serviste ihtiyaçları var. | Open Subtitles | إنهم يحتاجوني في الطوارئ |
| Acil Servis bunun için onu tedavi etti. Acı azalmadı ama. | Open Subtitles | لقد عالجوه في الطوارئ من هذا لكنّ الألم لم يختفِ |
| Bunları Acil Servis ahalisine bırakırız. | Open Subtitles | نترك هذه الامور للجماعة المساكين في الطوارئ |