| Son dakika haber verdiğimi biliyorum, lütfen kızmayın. | Open Subtitles | اعرف انه اتصال في اللحظة الاخيرة فلا تغضبا |
| Çok güzel, Son dakika paniği de oynayabileceğiz. Daisy. | Open Subtitles | جيد ، والآن لدينا من يلعب دور المذعور في اللحظة الاخيرة دايزي |
| Anlaşılan Son dakika değişiklikleri olmuş. | Open Subtitles | على ما يبدو ، كان هناك بعض التغييرات في اللحظة الاخيرة. |
| En sonunda hepsi yakalandı ve Drancy Kampına götürüldü ve Arjantin belgeleri sayesinde son anda oradan kurtulmayı başarabildiler. | TED | في النهاية تم اعتقالهم و سوقهم الى معتقل دارنسي واستطاعوا ان يخرجوا من هناك في اللحظة الاخيرة بسبب الاوراق الارجنتينية |
| son anda haçlar ve kutsanmış suyla felaketi önler. | Open Subtitles | و برطاني ينقذ اليوم في اللحظة الاخيرة بالصلبان و الماء المقدس |
| Onu son dakikada ayarladım, sadece kapıda durması için 1,000 dolar teklif ettim. | Open Subtitles | لقد احضرته في اللحظة الاخيرة وعرضت عليه 1,000 دولار فقط ليقف بجانب الباب |
| Patronun Son dakika görevi verdi. | Open Subtitles | رئيسنا استدعانا من اجل عمل في اللحظة الاخيرة |
| Son dakika gezisiydi. | Open Subtitles | كانت رحلة في اللحظة الاخيرة. |
| Belki son anda fikrini değiştirmiştir. | Open Subtitles | لكنه حرك يده ساعة اطلاق النار ربما غير رأيه في اللحظة الاخيرة |
| Düğün menüleriyle ilgili son anda bir değişiklik oldu. | Open Subtitles | لقد كان هناك تغييرٌ للرأي في اللحظة الاخيرة حول لوائح طعام الزفاف |
| Her zaman son anda tüyüyor. | Open Subtitles | إنه دائماً يتمكن من الافلات في اللحظة الاخيرة |
| Tam son anda, tıpkı bir Hollywood filminde olduğu gibi kurtarılacağız, Göğe Yükseliş filmindeki gibi mesela. | TED | حيث اننا نتوهم .. انه في اللحظة الاخيرة سوف يتم انقاذنا .. كما يحدث في أفلام هوليوود كما حدث في فلم " رابتر " |
| Çünkü trapezciler sizi son anda bırakır. | Open Subtitles | انهم دائما يسقطونكِ في اللحظة الاخيرة |
| Çünkü trapezciler sizi son anda bırakır. | Open Subtitles | انهم دائما يسقطونكِ في اللحظة الاخيرة |
| Sen son dakikada eklendin, ben de seni başka bir masaya almak zorunda kaldım. | Open Subtitles | .. كنت مضافة في اللحظة الاخيرة لذا اضطررت ان اجلسك على طاولة اخرى لا بأس .. |
| Evet, biliyorum ama son dakikada iş çıktı. | Open Subtitles | نعم , اعرف , لاكن هذا الشئ حصل في اللحظة الاخيرة |