| Much, emirlerime karşı geldin. Kampta bekleyin demiştim. | Open Subtitles | وأكثر، أنت خالفت تعليماتي أنا قلت لك ابقى في المخيّم |
| Ama adanın diğer tarafında Kampta benim arkadaşlarımın yanında. | Open Subtitles | لكنّه مع جماعتي في المخيّم على طرفِ الجزيرة |
| Sence Kampta sadece kadınların ve çocukların olduğunu söylemek zekice miydi? | Open Subtitles | أتظنّ بأنّه كان من الذكاء اخباره أن هُناك أطفال ونساء في المخيّم فقط؟ |
| Yokluğu ve Kampta mutlu oluşu. | Open Subtitles | بسبب غيابها وكونها كانت سعيدة في المخيّم. |
| Tiyatro kampında sadece keman çalmadık herhalde. | Open Subtitles | في المخيّم المسرحي، عزفتُ على أشياء أخرى غير السطح. |
| - Siz Kampta yemek yersiniz! - Kimseyi rahatsız ettiğimiz yok. | Open Subtitles | تتناولون الطعام في المخيّم - لا نزعج أحداً - |
| Bir casus var! Kampta. | Open Subtitles | هناك جاسوس في المخيّم |
| Peki, Kampta hiç arkadaş edindin mi? | Open Subtitles | -هل عقدت صداقات جديدة في المخيّم ؟ |
| Taşımı Kampta bıraktım. | Open Subtitles | حـ ... حجري لقد تركته في المخيّم |
| Uçakla geldik. Kampta biraz yakıtımız var gerçi. | Open Subtitles | لدينا بنزين في المخيّم |
| Rollo ismindeki büyük savaşçı Kampta kaldı. | Open Subtitles | المقاتل البارع الذي يُدعى (رولوا) بقي في المخيّم. |
| Zaten Kampta iki tane atım vardı. | Open Subtitles | -كان لديّ حصانان في المخيّم |
| Kampta. | Open Subtitles | إنه في المخيّم |
| Bir keresinde yaz kampında bir at ayağıma basmıştı. | Open Subtitles | داس ذات مرّة حصان على قدمي في المخيّم الصيفي. |
| Evet, zamanında annem beni şükran gününe kadar yaz kampında bırakmıştı. | Open Subtitles | نعم حسناً، مرّة أمّي تركتني في المخيّم الصيفيّ إلى غاية "عيد الشّكر". |
| Bir çift botum var ama yapımcıların kampında bir sürü giyecek var. | Open Subtitles | لكن في المخيّم ، مخيّم المنتجين |