| Ben daha çok arazi adamıyım; üzerimde beyaz önlüğümle laboratuvarda saatlerimi geçirdiğim zaman, panik atak geçirip oradan kaçmaya çalışıyorum. | TED | في حين انني شخص ميداني أُصاب بنوبات هلع اذا امضيت ساعات كثيرة في المُختبر مرتديا الرداء الابيض-- أخرجوني من هنا | 
| Audrey 'in laboratuvarda sadece burs araştırması yaptığını sanıyordum. | Open Subtitles | ظننتُ أنّ (أودري) كانت تقوم بجميع أبحاث منحتها في المُختبر. | 
| Olay Yeri Audrey' in çantasını laboratuvarda buldu. | Open Subtitles | وجدت وحدة الجرائم حقيبة (أودري) في المُختبر. | 
| - Biz hazırız. Hayır. Gözcüler laboratuvarda olduğumuzu öğrenmiş. | Open Subtitles | -كلّا، الملاحظون يعلمون أنّنا في المُختبر . | 
| Onun hakkında fazla konuşmazdı ama bir gece laboratuvardayken... - ...bana ayrıldıklarını söylemişti. | Open Subtitles | لمْ تتحدّث كثيراً عن ذلك، لكن ذات ليلة مُتأخّرة في المُختبر أخبرتني أنّهما انفصلا. | 
| - laboratuvarda kaydın sonunu izleyememiştik. | Open Subtitles | أصبح الشريط أسوداً في المُختبر. -كانت تلك نهاية الشريط . | 
| - laboratuvarda ne oluyor? | Open Subtitles | ما الذي يحدث في المُختبر ؟ | 
| - Sana laboratuvarda ihtiyacım var. | Open Subtitles | أحتاج إليكِ في المُختبر | 
| Bunu bu laboratuvarda gördük. | Open Subtitles | رأينا هذا في المُختبر. | 
| - laboratuvarda gelişen sığırsız et. | Open Subtitles | -سننتج لحم بقر في المُختبر | 
| Cook'u oyala. Bunu laboratuvarda yapacagiz. | Open Subtitles | ماطلي (كوك)، سنقوم بذلك في المُختبر. | 
| Bekle! Cook'u oyala. Bunu laboratuvarda yapacağız. | Open Subtitles | ماطلي (كوك)، سنقوم بذلك في المُختبر. | 
| Onun hakkinda fazla konusmazdi ama bir gece laboratuvardayken... - ...bana ayrildiklarini söylemisti. | Open Subtitles | لمْ تتحدّث كثيراً عن ذلك، لكن ذات ليلة مُتأخّرة في المُختبر أخبرتني أنّهما انفصلا. |