| Eninde sonunda benimle konuşacağını sen de biliyorsun, değil mi? | Open Subtitles | هل تعرفين انكِ أنتي الذي ستبدئي التحدث معي في النهايه |
| Belli bir zaman bir kadınla berabersen, Eninde sonunda ona şu soruyu sorarsın. | Open Subtitles | إن كنت مع امرأه لأي مده زمنيه في النهايه ستسألها ذلك السؤال |
| Haydi ama, gerçeklerle yüzleşelim, eğitim sütyenini Eninde sonunda çıkartmak zorundasın. | Open Subtitles | و دعنا نواجه الأمر فترة التدريب هذه ستنتهي في النهايه |
| Şimdi sizlere adım adım, hayallerime en sonunda nasıl eriştiğimi göstermek istiyorum. | Open Subtitles | ما انوي ان اريكم الان خطوه بخطوه هو كيف استطعت في النهايه ان احقق احلامي |
| Nihayetinde solup, kararıp düşüyorlar. | Open Subtitles | في النهايه. ستذبل تتحول إلى اللون الأسود و تسقط |
| Bir şey üzerinde bu kadar fazla uğraştığında, er geç bitirip şu korkunç soruyla yüzleşmek zorunda kalıyorsun: | Open Subtitles | عندما تعمل بجهد في النهايه , يجب أن تنتهي وتواجه السؤال الفظيع ؟ |
| Nedir bu acele Sonuçta senin rızan gerekecek | Open Subtitles | في النهايه الامر يتوقف علي رغبتك لو ترغب ان تبقي في بيت ابيها فدعها به |
| Eninde sonunda, bütün bu yollarda gidip gelmelere son vermek zorunda kalacaksınız. | Open Subtitles | في النهايه يجب ان تتوقف عن عبور الطرق السريعه |
| Eninde sonunda, bütün bu yollarda gidip gelmelere son vermek zorunda kalacaksınız. | Open Subtitles | في النهايه يجب ان تتوقف عن عبور الطرق السريعه |
| Derdini istediğin kadar anlatabilirsin, ama Eninde sonunda, zehirli iğneyle idam edileceksin, bense kaldığım yerden işime devam edeceğim. | Open Subtitles | يمكنك ان تتحدث بما شئت و لكن في النهايه ستموت اثر اصابه خطيره و ساعود انا لما افعله |
| Eninde sonunda bunun olacağını ikimiz de biliyoruz. | Open Subtitles | بربكِ ، كلانا يعرف أن هذا ما سيحدث في النهايه |
| Kendi etrafında dönme Eninde sonunda sinir sistemini sakinleştiriyor. | Open Subtitles | التحفيز الذاتي يبدو أنه يهدء النظام العصبي في النهايه |
| Eninde sonunda bu soruyu cevaplayabileceğim. | Open Subtitles | سأستطيع الإجابه على هذا السؤال في النهايه. |
| Eninde sonunda. Sen de Eninde sonunda öyle yapacaksın, değil mi? Merhaba, Bay Fitz. | Open Subtitles | ترحيلن في النهايه, صحيح؟ مرحبا ,سيد فيتز |
| en sonunda, önemli olan kararları verirken, prensiplerinize güvenmektir. | Open Subtitles | في النهايه من الأفضل أن تعتمد علي مبادئك لأتخاذ قراراتك |
| en sonunda ona anlatacak düğün için o hayaleti öbür tarafa geçirmelisin | Open Subtitles | حسناً ، ستخبره في النهايه عليكِ ان تجعي الروح تعبر إلى عالم الأموات قبل الزفاف |
| Nihayetinde, babam ölmeden önce o ve Ali bir araya geldi ve sevgiyle bir aradaydılar. | Open Subtitles | في النهايه, أبي تخطى ذلك هو وعلي احبو بعضهم و يارجل كنت سعيدا جدا لرؤية ذلك |
| Görünene göre, komşun Nihayetinde hata yaptı. | Open Subtitles | يبدوا بأن جيرانك قد عثر على شيء في النهايه |
| Ve er geç, "daha az" ın "daha çok" olduğunu keşfetti. | Open Subtitles | و في النهايه , أكتشف أن القليل كان كثيرا |
| Sonuçta herkes dün akşamdan beri hiç durmaksızın ayakta. | Open Subtitles | في النهايه ، لم يتوقف الجميع منذ مساء الأمس |
| Davanın sonunda, içki sorununuz olduğunu gösteren raporlar var. | Open Subtitles | ألم يعاقبوك بما فيه الكفايه لشيء انت لم تفعله كان هناك تقارير تفيد بانك في النهايه كنت تعاني من مشاكل الشراب |
| Her şey bitmeden önce, sana ihtiyacı olacak, Aragorn. | Open Subtitles | سوف يحتاج إليك في النهايه يا (أراجون) |