ويكيبيديا

    "في بحر" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Denizi
        
    • denizindeki
        
    • denizinin içinde
        
    • denizde
        
    Nükleer bir denizaltı, 5 gün önce, Beaufort Denizi'nde, onun aracını buldu. Open Subtitles أي حدّدت غوّاصة نووية مكان حرفته في بحر بيوفورت قبل خمسة أيام.
    Kuzey'in nükleer program yürüttüğü şüpheleri ve ABD donanmasının Güney Denizi'ne ilerleyişi arasında ülkede gergin bir hava hakim. Open Subtitles التوتر بلغ أعلى مستوياته وسط شكوك من كوريا الشمالية بشأن برنامجها النووي وتقدم سفن الولايات المتحدة في بحر الشرق.
    Kuzey Denizi'nde Danimarka'nın 3 tane mevcut petrol rezervleri bulunuyor. Open Subtitles انها حالياً ثلاث مرات أحتياطيات نفط الدنمارك في بحر الشمال
    Bu salondaki kadınlar bir ateş denizindeki nilüferleridir. TED ان النسوة هنا في هذه القاعة هن كزهرة اللوتس في بحر من نيران
    Engin bir ışık denizindeki küçücük damlalar. Open Subtitles كوكبنا .. تلك النقطة ضئيلة الحجم في بحر واسع من الضوء الأبيض
    Yaşam, bir düğüm noktası olarak, aşırı büyük bilgi denizinin içinde doğmuştur. Open Subtitles الحياة هي، مثل نقطة عقديّة وُلدت في بحر غامرٍ من المعلومات.
    Burada mahkumlarım var. Turuncu tulumlar denizinin içinde boğuluyorum. Open Subtitles لدي حفلة سجناء هنا انا أغرق في بحر الملابس البرتقالية.
    Fakat uzun dalga boyuna sahip bir denizde, rahat olursunuz ve düşük enerjili. TED لكن في بحر ذو أمواج طويلة، فسوف تتحرّك ببطء و استرخاء طاقة قليلة.
    Ne yazık ki, sadece BMD yetenekli gemiler Japon Denizi, vardır Open Subtitles لسوءِ الحظ فإن السفن الوحيدة المضادة للصواريخ متواجدةٌ في بحر اليابان
    Burdan biraz daha soğuk aşağıdaki bir bölgede Güney okyanusundaki Ross Denizi. TED بالتوسع للأسفل لمكان أبرد قليلاً في بحر الروس في المحيط الشمالي
    Beaufort Denizi'nde buzların eridiği yerlerde açık denizde su üstünde görüyoruz onları. TED غدونا نراهم في بحر بيفورت وهم عائمون على سطحه جراء ذوبان غطاءه الجليدي
    Bu tekneyle denize açıldım ve Güney Çin Denizi'nin güneyinde, özellikle Java Denizi'nde araştırmalar yaptık. TED وقد أبحرت على ظهره، وأجرينا استطلاعات عبر جنوب بحر جنوب الصين وبالخصوص في بحر جاوة.
    Hiç unutmam, Bering Denizi'nde bir yengeç gemisinde hala üzerinde çalıştığın "Deadliest Catch"in elemanlarıyla birlikteydim ilk sezon. TED ولن أنسى، في بحر بيرنغ، على متن قارب السلطعون مع لاعبين دموية الصيد، والتي أنا أعمل فيها في الموسم الأول.
    O zaman Ege Denizi'ndeki hiçbir Müttefik gemisinin durduramayacağı kadar güçlü ve hatasız iki top. Open Subtitles مدفعين قويين ودقيقيين جاهزين لأي سفينه من سفن الحلفاء في بحر ايجه
    Pislik denizindeki parlak bir yıldızın eve dönmesi gibi. Open Subtitles الامر مثل النجم الساطع في بحر من الهراء كوني عدة للبيت
    Bir zümrüt denizindeki kusursuz bir elmas seti gibi. Open Subtitles كماسة لا تشوبها شائبة تتواجد في بحر من الزُمرد
    Bir zümrüt denizindeki kusursuz bir elmas seti gibi. Open Subtitles كماسة لا تشوبها شائبة تتواجد في بحر من الزُمرد
    Çocuklarla dolu bir denizde kim kendisi gibi olana çaresizce yapışır. Open Subtitles أقصد في بحر مليئ يالأطفال الذين هم متمسكون بشدة بنوعهم الخاص،
    denizde balık tutarken, balığın oltaya geldiğini hissettiğiniz an mesela. Open Subtitles اللحظة التي تحس أنك تصطاد في بحر عميق واقتربت من

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد