| Peki ya benim, geceleri rahatça yürüyebileceğim bir mahallede yaşayabilme hakkım? | Open Subtitles | ماذا عن حقي بالعيش في حيّ يمكنني السير في شوارعه ليلاً؟ |
| Böyle bir mahallede takılmak ölüm fermanını yazmak demek. | Open Subtitles | التسكّع في حيّ هكذا وسيلة سريعة لتظهري في صفحات النعيّ |
| Eğer beyaz insanlarla dolu bir mahallede yaşasaydın ve bir kardeşin olsaydı, onu tanırdın herhalde, değil mi? | Open Subtitles | إن كنت تعيش في حيّ قوقازي وكان يسكنه أسود ولد العم، |
| Polis artık varoşta kalan herkese serseri gözüyle bakıyordu. İnsanlar Vietnam'da yaşamaya alıştılar. | Open Subtitles | اعتبرت الشرطة أيّ شخص يعيش في حيّ الأقليات متمرّداً |
| Kötü bir muhitte evsizler için bir barınağın yanından geçmedikçe bu başına gelmez. | Open Subtitles | مؤسسة للمساعدة على المعيشة في حيّ فقير |
| Tabii, şehrin öteki ucuna gidip kızı siyahların mahallesinde arayacaklar. | Open Subtitles | أجل , و سيتوجهون عبر المدينة لمحاولة إيجادها في حيّ للسود |
| Demek istediğim ikinci bi şansa ihtiyaçları varsa, iyi bir mahallede yaşamak onlar için daha iyi olmaz mıydı? | Open Subtitles | ،أعني، لو كانوا قد قضوا مدة عقوبتهم .. ويحتاجون إلى فرصة ثانية ألن يكون من الأفضل لهم أن يمكثوا في حيّ لطيف؟ |
| Senin gibi güzel bir kızın böyle bir mahallede ne işi var? | Open Subtitles | إذًا، ماذا تفعل فتاة جميلة مثلكِ في حيّ مثل ذلك؟ |
| Hep böyle bir mahallede oturmak istemiştim." | Open Subtitles | لطالما أردت أن أعيش في حيّ معك |
| Çocuk kötü bir mahallede tek başına oynuyordu. | Open Subtitles | -حسناً . كان الصبيّ يلعب لوحده في حيّ سيء. |
| Peki ya çok tehlikeli bir mahallede yaşıyorsan? | Open Subtitles | حسنًا، ماذا لو كنتِ تسكني في حيّ خطير؟ |
| Wormwood geri gelmiş! Harry ve Zinnia Wormwood çok hoş bir mahallede, çok hoş bir evde yaşarlardı. | Open Subtitles | (هاري وَ زينيا ورموود) يعيشان في حيّ جميل. |
| Anneme güzel bir mahallede ev alırdım. | Open Subtitles | في حيّ لطيف لأمّي. |
| Ben kenar bir mahallede büyüdüm. | Open Subtitles | ترعرعتُ في حيّ يا أولاد. |
| Kötü bir mahallede yaşıyorduk. | Open Subtitles | كنّا نعيش في حيّ سيئ آنذاك. |
| - Kötü bir mahallede yetiştim. | Open Subtitles | - كَبرتُ في حيّ سيئ. |
| Kız arkadaşını varoşta öldürmek zorunda mıydın? | Open Subtitles | هل كان عليك قتل حبيبتك في حيّ الأقليات؟ |
| Kemirgenlerin varoşta soygun yapmalarına izin vermemelisin. | Open Subtitles | يجب ألاّ تسمح لعصابة (رانت) أن تقوم بعمليات سرقة في حيّ الأقليات |
| Bu saatte Spanish Harlem'deki iç ürpertici bir muhitte ne işi olsun ki? | Open Subtitles | ما الذي يقوم به في حيّ غامض بـ(سبانيش هارلم) في هذه الساعة من الليل؟ |
| Eger dogruyu söylüyorsa o halde Raymond karisini öldürdü ve sonra arabayi kötü bir muhitte birakti birinin gelip çalmasi umuduyla. | Open Subtitles | لو كان يقول الحقيقة، فإذن (رايموند) قتل زوجته، ومن ثمّ هجر السيّارة في حيّ سيء أملاً أن يسرقها شخص ما. |
| Birkaç hafta boyunca belki ona rastlarım diye babamın mahallesinde dolaşıp durdum. | Open Subtitles | لبضعة أسابيع كنتُ أهيمُ في حيّ والدي على أمل إنّني أصادفه |
| Süslü bir beyaz mahallesinde güzel bir araba sürüyorum, sen de çekiyorsun. | Open Subtitles | وأقود سيارتي في حيّ فخم يسكنهُ البيض، وسيارتي جميلة، فتوقفني. |