| Doğu Virginia'daki bir çim festivalinde sahnede durup bahçe sandalyelerinden oluşan denize baktığımda ve Çince bir şarkı söylemeye başladığımda görüyorum. | TED | رايت ذلك عنما كنت على المسرح في احتفالية فن البلوجراس في شرق فيرجينيا ونظرت الى مشهد الكراسي وانتقلت الى اغنية صينية | 
| Babam da yetişkinliğinin büyük bir kısmını Doğu Afrika'da geçirdi. | TED | و والدي أيضا عاش معظم حياته الراشدة في شرق إفريقيا. | 
| 52 yaşındaki Walter Derbin'in cesedi Doğu Harlem'de taksisinin içinde bulundu. | Open Subtitles | والتر دربن, عمره52 وجدت جثته في سيارته التكسي في شرق هارلم | 
| Burası, Doğu Londra'nın en haşin, en sert adamlarının çalışmaya geldiği yerdi. | Open Subtitles | انه نادي لأشد الرجال وأقذرهم في شرق لندن قدموا للقيام ببعض التمرينات | 
| Bu cep telefonu... ...Doğu Kongo'da ki madenlerin... ...elle çıkartılmasını tetikledi. Bu maden silahlı gangsterler tarafından... | TED | هذا الهاتف النقال بدأ مسيرته في منجم حِرفي في شرق الكونغو | 
| En eski aletler, Doğu Afrika Olduvai Geçit'inden basit kesici taşlardır. | TED | أقدم الأدوات الحجرية القاطعة من مضيق الاولدافي في شرق أفريقيا. | 
| Burası Doğu Tennessee, ... ...ve ölüme giderken pozitif... ...bir geleneğe ihtiyacımız... ...olduğuna karar veriyorlar. | TED | تم هذا في شرق تينيسي حيث قررا.. أننا نحتاج تقليدًا إيجابيًا يتعلق بالموت | 
| Burası Doğu Mısır deltasında bulunan Bendix adında bir yerdir. | TED | هذا موقع يقع في شرق الدلتا المصرية يسمى بنديكس. | 
| Stasi, Doğu Almanya'da gizli polis teşkilatı idi. | TED | والإستازي كانت الشرطة السرية في شرق برلين. | 
| Doğu Afrika Üretim Standardı uygulamasını geşen hafta Tanzanya'da başlattık. | TED | في تنزانيا الاسبوع الماضي، لدينا إنطلاقة معيار المنتجات الزراعية العضوية في شرق أفريقيا. | 
| Organik üretim standartlarını belirlemek için, Doğu Afrika'da çiftçileri ve hissedarları da bir araya getiriyoruz. | TED | مرة أخرى، جمع المزارعين معاً، وجمع أصحاب المصالح في شرق أفريقيا للحصول على معايير للمنتجات الزراعية العضوية. | 
| National Geographic dergisinde bir resim.. Doğu Afrika'da benim yaşlarımda bir çocuk, şiş bir karın ve yüzünde sinekler. | TED | كانت صورة في المجلة الوطنية الجغرافية لطفل كان في عمري في شرق إفريقيا، وكان هناك ذباب على وجهه وبطن منتفخ. | 
| Dünyadaki en büyük canlı Doğu Oregon'da. | TED | أكبر كائن في العالم موجود في شرق أوريغون | 
| Dünya'daki en büyük mülteci kampına, Doğu Kenya'daki | TED | ذهبت إلى حيث كان أكبر مخيم لللاجئين في العالم، في شرق كينيا. | 
| Birkaç ay önce, bir Doğu Afrika şehrini ziyaret ediyordum ve trafikte sıkışıp kalmıştık. | TED | قبل عدة أشهر، كنتُ في طريقي لزيارة هذه المدينة في شرق أفريقيا، وعلقنا في حركة المرور. | 
| İşte Doğu Borneo'dayız. Başladığım yer burası. | TED | لذا فنحن في شرق بورنيو . هذا هو المكان حيث بدأت. | 
| Uzun yıllar yaşadığım Doğu Londra'nın yoksul bir kısmında pratisyen. | TED | وهو مُمارس عام في منطقة فقيرة في شرق لندن، حيث كنت أعيش لعدة سنوات. | 
| Ayrıca, Afrika'nın en büyük rüzgar çiftliğini ve Doğu Afrika'nın en büyük güneş santralini kurduk. | TED | لقد قدمنا للتو أيضًا أكبر مزرعة رياح في أفريقيا على الإنترنت وأكبر منشأة للطاقة الشمسية في شرق أفريقيا. | 
| Düşündük ki, neden bunu Doğu Afrika'daki çiftçilere yardım etmek için kullanmıyoruz? | TED | لذلك لقد فكرنا في التالي: لماذا لا يمكننا استخدامه في شرق أفريقيا لمساعدة الفلاحين؟ | 
| Her iki köpek balığı türü de Galapagos ve Büyük Okyanus'un doğusundaki diğer izbe deniz dağları arasında yolculuk yapıyorlar. | Open Subtitles | كل من أسماك القرش هذه تسافر باستمرار بين جزر غالاباغوس والجبال البحرية المعزولة الأخرى في شرق المحيط الهادئ. | 
| Gezegenin en büyük petrol ve gaz kaynaklarından bazıları Türkiye'nin doğusunda Orta Asya'dan Afganistan'a uzanan hat üzerinde yer alır. | Open Subtitles | بعضا من أكبر حقول النفط و الغاز في العالم موجودة في شرق تركيا في حزام عبر آسيا الوسطى حتى أفغانستان |