Sadede gel, Diver. Cesedin yerinin değiştirildiğini mi söylemek istiyorsun? | Open Subtitles | ادخل في صلب الموضوع هل تقصد أن الجثة نقلت من مكان ؟ |
Sadede gelirseniz sevinirim çünkü kardeşimi görmek istiyorum. | Open Subtitles | ،وأرجو أن تدخل في صلب الموضوع لأنني أرغب في رؤية أخي |
Şimdi gereksiz konuşmaları bırakıp Sadede gelelim. | Open Subtitles | بالطبع ، رائع ، دعينا ننسى التفاهات وندخل في صلب الموضوع |
Komiser, konuya gelebilmek için inanılmaz zaman harcıyorsunuz. | Open Subtitles | ملازم تأخذ وقتاَ غير عادي للدخول في صلب موضوعك |
Bayağıdır görüşmüyoruz o yüzden direkt konuya giricem | Open Subtitles | يتسائل الكثيرون عن سبب تجمعنا هنا فدعونا ندخل في صلب الموضوع |
Neden lafı daha fazla dolandırmayıp bana aklından geçeni söylemiyorsun? | Open Subtitles | لمَ لا تدخل في صلب الموضوع وتخبرني ما يدور في ذهنك؟ |
Doğrudan Sadede geleyim. Fazla vaktinizi harcamak istemem. | Open Subtitles | سأدخل في صلب الموضوع مباشرةً لا أريدُ أن أضيّع الكثير من وقتكم |
Odaklandığımız konu, hem güvenli... Sadede gel ve yılanı anlat bana! | Open Subtitles | ..ــ نركّز على الأمان في حين ــ ادخل في صلب الموضوع وأخبرنا عن الأفعى |
Heshy, Sadede gelsen diyorum. | Open Subtitles | أحياناً أتمنى أن تدخل في صلب الموضوع اللعين |
Kızı boşver. Sadede gel. | Open Subtitles | لا تشغل بالك بالفتاة ادخل في صلب الموضوع |
Tamam, Sadede geleceğiz ama bilmiyorsan öğren sıska sürtük bu popoyu beğenen birçok zenci ve beyaz adam oldu. | Open Subtitles | حسنا سندخل في صلب الموضوع لعلمك أيتها العاهرة النحيفة الرجال السود و العديد من الرجال البيض |
Ön sevişmeyi atlayıp Sadede gelelim. | Open Subtitles | حسناً، لنتخطى المجاملات وندخل في صلب الموضوع |
Erkeklerin beraber çalıştıkları kadınlar için söylediklerini bir kenara bırakıp direk Sadede geleceğim. | Open Subtitles | إلى جانب قول الرجل ذلك دائماً عن النساء اللواتي يشتغل معهن، فسأدخل في صلب الموضوع. |
Eğer yanlış anlamazsan hemen Sadede geleceğim. | Open Subtitles | إذا كنت لا تمانع ، سآدخل مباشرة في صلب الموضوع لقد طلبنا حضورك |
Sadede gelin artık, sıkıcı olmaya başladı. | Open Subtitles | فلتدخلا في صلب الموضوع لقد أصبح الوضع مملا |
Sadede geleceğim, Ben. | Open Subtitles | أنا سأتكلم في صلب الموضوع مباشرة ، يا بينّ |
Meşgul oluşunuzu anlıyorum, bu yüzden direk konuya gireceğim. | Open Subtitles | أعلم أنك رجل منشغل وأحترم ذلك لذا سأدخل مباشرة في صلب الموضوع. |
Önce oturmanı tavsiye ederim. Hemen konuya gireceğim. | Open Subtitles | يمكنك البدء بالجلوس سأتطرق في صلب الموضوع مباشرة |
Meşgulsünüzdür direkt mevzuya gireceğim. | Open Subtitles | فانا اعرف مدى انشغالك لذا سادخل في صلب الموضوع |
Bunun bir okul gecesi olduğunu biliyorum, o yüzden direkt konuya gidiyorum. | Open Subtitles | أعلمُ أنها ليلة تتعلق بالمدرسة ولذا سندخل في صلب الموضوع |
Haftasonundayız, lafı dolandırmadan konuya girmek istiyorum. | Open Subtitles | حسناً انها عطلة نهاية الاسبوع سأدخل في صلب الموضوع مباشرة |
Doğrudan Sadede geleyim. Fazla vaktinizi harcamak istemem. | Open Subtitles | سأدخل في صلب الموضوع مباشرةً لا أريدُ أن أضيّع الكثير من وقتكم |