Ben sizlerle daha iyi şartlar altında bir araya gelmek isterdim. | Open Subtitles | كنت أتمنى لو كان يجتمع لكم جميعا في ظل ظروف أفضل. |
Başka şartlar altında, Romalı bir asker mükemmel bir sabah için düşlediğim şey olabilirdi. | Open Subtitles | في ظل ظروف أخرى ، لكان جندي روماني ضخم هو فكرتي لصباح جميل |
Literatürde böyle bir tedavi yok tabii ama bu şartlar altında... | Open Subtitles | أوفق بأنها ليست ممارسة تقليدية ولكن في ظل ظروف كهذه، |
Hepimiz, belli koşullar altında, istemli olarak körüzdür. | TED | جميعنا، في ظل ظروف معينة، نتعامى عن قصد. |
Ama neyse ki bunun farkındayız ve belli koşullar altında nasıl davranacağımızı kestirebiliriz. | TED | ولكن لحسن الحظ، أننا مدركون لذلك وبإمكاننا التنبؤ بما يمكننا القيام به في ظل ظروف معينة. |
Çünkü Arnold'la gayet kesin şartlar altında tanıştık ve bana bir şey borçlu değildi. | Open Subtitles | لأننا تقابلنا في ظل ظروف خاصة جداً وهو لا يدين لي بشيء |
Olumsuz şartlar altında başladınız birçok insanın iyiliğine hizmet eden işinize odaklandınız ve şimdi de çok kısa bir süre çalıştığınız Memorial Hastanesi'nden ayrılarak Buell Green'e geldiniz. | Open Subtitles | بدأت في ظل ظروف غير مؤاتية. ركّزت على العمل الذي يخدم الصالح العام. والآن هاأنتذا هنا في مستشفى بويل الأخضر. |
Farklı şartlar altında olsak gururumuz bile okşanabilirdi ki idrak etmek bu yüzden bu kadar zor. | Open Subtitles | في ظل ظروف مختلفة ، يجب .. أن نكون سعيدين لهذا من الصعب فهم ما يحدث |
Führer bu katı şartlar altında anavatanın menfaati için kendisinin sürgünden dönüp Berlin'deki tahtına oturmasını kabul etti. | Open Subtitles | أن الفوهرر.. في ظل ظروف صارمة.. ولصالح الوطن |
Seni tekrar gördüğüme sevindim. Keşke daha iyi şartlar altında görüşseydik. | Open Subtitles | تسعدني رؤيتك من جديد أتمنى لو حدث ذلك في ظل ظروف أفضل |
Normal şartlar altında buna katılırdım. | Open Subtitles | في ظل ظروف طبيعية لشاطرتك الرأي |
Normal şartlar altında buna katılırdım. | Open Subtitles | في ظل ظروف طبيعية لشاطرتك الرأي |
O zaman bir dahaki görüşmemiz daha nahoş şartlar altında gerçekleşir. | Open Subtitles | حينها، سنتقال في ظل ظروف غير سارة |
Farklı şartlar altında olsak konuk olarak davet edilmeyi tercih ederdik ama bizi zorladınız. | Open Subtitles | ... في ظل ظروف مختلفة كنا نفضل أن نكون مدعوين ولكننا كنا مجبرين |
Belli şartlar altında... aynı şeyi yapabilirsin. | Open Subtitles | في ظل ظروف معينة تستطيع فعل الشيء نفسه |
Bob, görüşmemizin daha başka şartlar altında olacağını umuyordum. | Open Subtitles | (بوب)، كنت آمل عندما نجتمع أن تكون في ظل ظروف مختلفة |
Keşke daha memnuniyet verici koşullar altında olsaydı. | Open Subtitles | . أتمنى أن يكون ذلك في ظل ظروف سارة اكثر |
Hammond ve SG-1, çok zor koşullar altında ellerinden gelenin en iyisini yapmış olabilirler. | Open Subtitles | ويمكن أن يكون جيدا أن هاموند واس جي 1 فعلوا أفضل مالديهم في ظل ظروف صعبة |
Kötü koşullar altında 50 kişi aramaları gerçekleştiriyor. | Open Subtitles | يواصل 50 شخصا البحث في ظل ظروف جوية صعبة |
Bu böylesine olumsuz koşullar altında gerçekleştirilen ne fevkalade bir teşebbüs! | Open Subtitles | يا إلهي، هذه مهمة استثنائية في ظل ظروف مروعة للغاية. |
Başka koşullar altında.. | Open Subtitles | في ظل ظروف مختلفة, |