| Hislerini zorlamak istemem ama birazcık Acelemiz var. | Open Subtitles | لا أريد أن أستعجل أحاسيسك لكننا في عجلة من أمرنا |
| Önce aramalıydım ama biraz Acelemiz var. | Open Subtitles | كان علي الإتصال قبل أن آتي نحن في عجلة من أمرنا |
| Hıyarlık yapmak istemem ama burada biraz Acelemiz var. | Open Subtitles | لا أقصد أن أبدو متسلّطًا، لكنّنا في عجلة من أمرنا هنا. |
| Acele etmeye gerek yok. | Open Subtitles | لسنا في عجلة من أمرنا. |
| Acele etmeye gerek yok. | Open Subtitles | لسنا في عجلة من أمرنا |
| Çok acelem var, arabam çalışıyor. | Open Subtitles | أنا في عجلة من أمرنا كبيرة والسيارة لا يزال قيد التشغيل. |
| Bir plaka sorgulaması yapmanızı umuyorduk. Çok ama çok Acelemiz var. | Open Subtitles | كنت فقط آمل لو بوسعك تعقب لوحة سيارة، لأننا حقاً في عجلة من أمرنا. |
| Bu tuhaf aşk bağını bozmak istemem, ama biraz Acelemiz var. | Open Subtitles | أنا آسف لمقاطعة علاقة الحب الغريبة، ولكن نحن في عجلة من أمرنا. |
| Bunu yapma, Rexford. Dr. Bedlo, yola koyulmalıyız. Evet, Acelemiz var. | Open Subtitles | (بادلو) علينا أن ننطلق حالا أجل نحن في عجلة من أمرنا |
| Acelemiz var, galiba? | Open Subtitles | نحن في عجلة من أمرنا أليس كذلك؟ |
| Biraz Acelemiz var. | Open Subtitles | هيا بسرعه نحن في عجلة من أمرنا |
| Üzgünüm, yapan bir kişi tanımıyorum. Acelemiz var. | Open Subtitles | أعذروني, لا أعرف, نحن في عجلة من أمرنا |
| Acelemiz var ve bir an önce evrakı imzalayıp, Gabriel'in burada yakılıp yakılamayacağını sormak istiyoruz. | Open Subtitles | نحن في عجلة من أمرنا ونريد... التوقيع على الأوراق بأسرع ما يمكن ونسأل ما إذا كان يمكن حرق جثته هنا |
| - Kusura bakmayın bayım. Acelemiz var da. | Open Subtitles | معذرة يا سيّدي، نحن في عجلة من أمرنا. |
| Aslında biraz Acelemiz var. | Open Subtitles | في الواقع، نحن في عجلة من أمرنا. |
| Üzgünüm, acelem var. | Open Subtitles | أنا آسف، أنا في عجلة من أمرنا. |
| - Şimdi olmaz, acelem var. | Open Subtitles | - - ليس الآن ، أنا في عجلة من أمرنا. |