| Hangar birkaç haftaya tamamlanmış olacak. | Open Subtitles | كما تعلم , المخزن سيصبح جاهزاً في غضون أسابيع |
| Söylediklerini yap, birkaç haftaya hepsi bitecek. | Open Subtitles | نفّذ ما يقوله لك، سينتهي الأمر في غضون أسابيع. |
| Amelia, Birkaç hafta sonra yıllık balomuz var. | Open Subtitles | أميليا ، في غضون أسابيع سنقيم حفلاَ سنوياَ |
| Amelia, Birkaç hafta sonra yıllık balomuz var. | Open Subtitles | أميليا ، في غضون أسابيع سنقيم حفلاَ سنوياَ |
| Bir aylık malzeme Birkaç hafta içinde tükenmekte ve yatağı olmayan hastalar sandalyelerde oturtulmakta. | TED | تنفد إمداد شهرية في غضون أسابيع والمرضى دون أسرة متوفرة لهم سيجلسون على كراسي. |
| Örneğin Etiyopya'da, Birkaç hafta içinde milyonlarca çocuk tedavi ediliyor. | TED | في إثيوبيا، على سبيل المثال، يُصرف العلاج لعشرون مليون طفل في غضون أسابيع. |
| Bana, haftalar içinde gerçekleşmiş gibi geldi. | Open Subtitles | يبدو لي، فيما أذكر، أن الأمر حدث في غضون أسابيع. |
| Günler içinde olmasa da haftalar içinde tüm bunların hallolacağını bilmelisin. | Open Subtitles | يجب أن تعلم أن الأمر سيسوى في غضون أسابيع فقط. أن لم تكن أياماً. |
| Eğer Taylor'a duymak istediğini söylersem, birkaç haftaya kalmadan evde olacağım, | Open Subtitles | لِذا إن أخبرتُ (تيلور) بما يودُ سماعَه سأكون في البيت في غضون أسابيع |
| Hem Birkaç hafta sonra ilk maçımız için geldiğinde görüşeceğiz. | Open Subtitles | وسنرى بعضنا في غضون أسابيع عندما تنزلين للمبارة الأولى |
| Birkaç hafta sonra bu kayalıklar boşalacak. | Open Subtitles | ستفرغ هذه السفوح في غضون أسابيع قليلة فحسب |
| Dört banka da sizin ziyaretinizden Birkaç hafta sonra soyuldu. | Open Subtitles | كلّ تلك الأربعة مصارف قد سرقت في غضون أسابيع من زيارتك. |
| Bağırsakları çıkarmak şiddetli görünebilir ancak deniz hıyarları sadece Birkaç hafta içinde bağırsak reaksiyonlarından kaybettiklerini yenileyebilir. | TED | قد تبدو عملية نزع الأحشاء جذرية، لكن باستطاعة خيار البحر تجديد ما فُقد بسب رد فعله الغريزي في غضون أسابيع قليلة. |
| Birkaç hafta içinde erkek dişiye tamamen yapışır ve hayatının sonuna kadar orada kalır. | Open Subtitles | في غضون أسابيع ينصهر الذكر تماما مع الأنثى وهكذا يبقون , طوال حياتهم |
| Sadece Birkaç hafta içinde bu devasa sürü bir milyardan fazla meyve yiyecek. | Open Subtitles | في غضون أسابيع قليلة، هذا الحشد الضخم سيُبيد أكثر من مليار ثمرة فاكهة مختلفة النوع. |
| Mars'a aylar yerine, haftalar içinde gidebiliriz. | Open Subtitles | وإلى المريخ في غضون أسابيع عوضاً عن شهور |
| Yani bu nedir? BuradavVücudundan kesitsel görüntüler alıyoruz. Burada ortada kalbi görebilirsiniz, kalbin hemen yanında solda bütük bir tümor var. bu tedavi olmazsa saldırıya geçip onu haftalar içinde öldürecek. | TED | و هذا مقطع عرضي لجسمها و يمكنكم هنا رؤية قلبها في المنتصف ويوجد على الجانب الأيسر من قلبها هذا الورم الضخم الذي من شانه أن يغزو جسدها و يقتله إذا لم تعالجه في غضون أسابيع |
| haftalar içinde şu geldiği hale bak. | Open Subtitles | انتقل من معالج إلى وحش في غضون أسابيع |