Çocuklarınız benim sınıfımda çünkü okulda onlarla baş edebilen tek öğretmen benim. | Open Subtitles | الأولاد في فصلي لأنني المدرسة الوحيدة في المدرسة التي يمكنها التعامل معهم |
sınıfımda yedi çeşit nane yetiştirdim. | TED | أين نعناعي؟ أزرع سبعة أنواع من النعناع في فصلي. |
Çocuklarınız benim sınıfımda çünkü onlarla baş edebilen tek öğretmen benim. | Open Subtitles | الأولاد في فصلي لأنني المدرسة الوحيدة في المدرسة التي يمكنها التعامل معهم |
Oradaki ilk dönemimde sınıfta kalma tehlikesiyle karşı karşıyaydım. | Open Subtitles | في فصلي الدراسيّ الأوّل هناك، كنتُ في خطرٍ من التعرّض للطرد. |
Ben bu sınıfta böyle bir seçeneğiniz olmadığını söylemek için buradayım. | Open Subtitles | حسناً, أناهنالإخباركم... أن هذا ليس امراً إختيارياً... في فصلي. |
Sınıftaki tüm kızlardan birer Sevgililer Günü kartı alırdım. | Open Subtitles | دائماً أحصل على معايدة حب من كل فتاة في فصلي |
Ve bunun ne sıklıkta olduğunu merak ediyorum. Ne zaman Brian'ın bu hikayesini sınıfıma anlatsam | TED | وأتسائل عن مدى تكرار أمور كهذه يبدو أنه عندما أذكر قصة برايان ،هذه في فصلي |
sınıfımda sonuncu, spor müsabakalarında sonuncu. Artık bir zavallı değilim. | Open Subtitles | الأخير في فصلي , الأخير في في مجال الرياضة أنا لم أعد خاسراً |
sınıfımda sonuncu, spor müsabakalarında sonuncu. Artık bir zavallı değilim. | Open Subtitles | الأخير في فصلي , الأخير في في مجال الرياضة أنا لم أعد خاسراً |
Kadın çalışma sınıfımda oyuna uyarladım. | Open Subtitles | لقد تبنيته كمرجع تصويري في فصلي التعليمي |
İhmal ettiğin tek şey müziği yazıldığı gibi çalmak ve yorumlamanın eğlenceli olduğunu düşünebilirsin, ama benim sınıfımda bir değeri yok. | Open Subtitles | مالذي يمنعك من عزف المقطوعه كما هي ؟ رما يكون ما تعزفه ممتع لكنه بدون قيمه في فصلي |
sınıfımda boşa yer kapladın, burada boşa yer kaplıyorsun... ve hapiste de boşa yer kaplayacaksın. | Open Subtitles | لقد أهدرت مكاناُ في فصلي الدراسي و أنت تُهدر مكاناً هنا و الآن و سوف تقوم بإهدار مكان عندما يزجونك في السجن |
Evet, ama benim sınıfımda değilsin. Yani, aynı bölümde bile değiliz. | Open Subtitles | أجل ، لكنك لست في فصلي ، ولسنا بنفس القسم |
Anaokulundaki sınıfımda bir sürü sorun çıkaran öğrencim oldu. | Open Subtitles | في فصلي لتعليم الروضة، كان لديّ الكثير من المشاغبين |
sınıfımda gerçek anlamda uyuşturucu kullanmayan tek kişiyim. | Open Subtitles | أنا الوحيد في فصلي الذي لم يتعاطَ أي مخدرات |
Uçuşun yaklaşık dörtte üçlük kısmında başka bir risk almaya karar verdim, laptopumu açtım ve sınıfımda yaptığım bir şey için oluşturduğum kitap taslağımı onunla paylaştım. | TED | وبمرور ثلاثة أرباع الرحلة، قررت أن أُخاطر مرةً أخرى، ففتحت حاسوبي المحمول وعرضت عليه كتابًا جمعته من أشياءٍ كنت قد قُمتُ بها في فصلي. |
Evet, Francesco Verri. Ama artık aynı sınıfta bile değiliz. | Open Subtitles | فرانسيسكو فيري إنه ليس حتى في فصلي |
Geçen gece sınıfta unutmuşsun. | Open Subtitles | لقد نسيتِ هذا في فصلي ليلة البارحة. |
Bizim sınıfta ona Çuf Çuf Chulesky derdik. | Open Subtitles | حسنا, في فصلي... كنا ندعوها, "تشو شو شيلاسكي" |
Sınıftaki İsrailli bir çocuk. | Open Subtitles | " بحار " الفتى الإسرائيلي في فصلي إنه بعمر 19 |
Sınıftaki en kısa çocuk benim. | Open Subtitles | أنا أصغر طفلة في فصلي. |
Benim sınıfıma kızlarla tanışmak için katıldınız, değil mi? | Open Subtitles | لقد سجلتم أنفسكم في فصلي لمواعدة الفتيات. |